“YEMEKLERİ ARTIK GÖRÜNTÜSÜNE GÖRE YİYORUZ!”

GÖRSEL AÇLIK: YEMEKLERİ ARTIK TADINA DEĞİL, GÖRÜNTÜSÜNE GÖRE SEÇİYORUZ!

Sosyal medya kullanıcıları artık ne yiyeceğine damağından çok kamerası karar veriyor. Renkli, parlayan, “story’lik” tabaklar sofraları doldururken, sağlık ve sadelik ikinci plana itiliyor. Gıda psikologlarına göre bu durum, hem yeme davranışlarını hem de tat alma duyusunu etkiliyor.   1. Lezzetten Önce Görsellik   Sosyal medyada yaygın olan “göz doyuran tabak” kültürü, birçok kişiyi yemeğin görüntüsüne göre değerlendirmeye itti. Tadına bakılmadan övülen tabaklar çoğaldı.   2. Filtreli Yemekler   Fotoğraf çekmek için özel ışık, filtre, üstten çekim açısı ve yapay renklerle hazırlanmış yemekler gerçeklikle bağını yitiriyor.   3. Doymak Değil Paylaşmak İçin Yiyoruz   Özellikle gençler yemeği yemeden önce paylaşmaya, hatta sadece “beğeni için sipariş” vermeye başladı.   4. Sağlıklı Ama Estetik Değilse Reddediliyor   Haşlanmış sebze ya da sade protein gibi sağlıklı ama ‘göze hitap etmeyen’ tabaklar, sosyal medyada “ilgisiz” kalıyor. Bu da tercihleri şekillendiriyor.   5. Uzmanlar Uyarıyor   Yemeğin ruhsal tatmini sadece görüntüyle sağlanamaz. Lezzet, içerik, denge ve sağlıklı besin seçimi her zaman ilk sırada olmalı.   SONUÇ:   Sosyal medya yemek paylaşmak için güzel bir alan ama mideyi kandırmaz. Göz doysa da vücut aç kalmasın.