Artan maliyetler ve ekonomik belirsizlikler, yatırımcıları daha temkinli davranmaya yöneltiyor.

Ancak uzmanlara göre, 100 bin TL'nin altında sermaye ile de ciddi kazanç fırsatları yakalanabiliyor.

Özellikle dijitalleşme ve mikro girişimcilik, düşük bütçeli yatırımcılara geniş alanlar sunuyor.

Özellikle telefon, elektronik eşya ve koleksiyon ürünlerinde ikinci el pazarı hızla büyüyor.
Başlangıç sermayesi: 20.000 - 40.000 TL
Potansiyel kâr oranı: %60’a kadar
Not: Sosyal medyada niş kitlelere odaklanmak büyük fark yaratıyor.

Balkon, teras ya da küçük bahçelerde yapılan dikey tarım uygulamaları yatırımcı çekiyor.
Başlangıç sermayesi: 15.000 - 30.000 TL
Potansiyel pazar: Organik gıda, restoranlar, doğal ürün pazarı
Avantaj: Eko-destekli hibelerden faydalanmak mümkün.

Eğitim içerikleri, rehber kitapçıklar ya da Canva ürünleri artık para kazandırıyor.
Başlangıç maliyeti: 5.000 - 10.000 TL (yalnızca yazılım ve tanıtım gideri)
Pasif gelir: Aylık 5.000 TL’ye kadar satış yapan içerik üreticileri mevcut.
Tüyolar: Etsy, Gumroad ve Udemy gibi platformlarda satış mümkün.

Ev yapımı salça, kurutulmuş meyve, baharat, erişte gibi ürünlerde yoğun talep var.
Başlangıç sermayesi: 30.000 - 60.000 TL
Potansiyel satış noktaları: Online pazar yerleri, çiftçi pazarları
Önemli: Hijyen belgesi ve yerel üretici sertifikası almak, satış kanallarını artırır.

E-ticaretin büyümesiyle şehir içi hızlı teslimat ihtiyacı da arttı.
Yatırım maliyeti: 70.000 - 100.000 TL (2. el motosiklet + kasko + ekipman)
Günlük kazanç: 800 TL’ye kadar çıkabiliyor.
Tavsiyeler: Zincir markalarla ya da mahalle bazlı işletmelerle sözleşmeli çalışmak kazancı artırır.

Düşük sermayeyle büyük kazanmak artık daha çok "doğru alan" seçimiyle mümkün. Risk analizini iyi yapmak, pazar araştırması yapmak ve dijitalleşmeden yararlanmak, 2025’te yatırımcıların en büyük avantajı olacak.