Alışveriş merkezleri ve dijital platformların yükselişine rağmen sokak pazarları, modern şehirlerde yaşamın vazgeçilmez parçalarından biri olmaya devam ediyor. Geleneksel yapılarıyla küçük esnafı destekleyen bu pazarlar, aynı zamanda şehir ekonomisinin görünmez aktörleri olarak öne çıkıyor.

Sokak pazarlarında faaliyet gösteren satıcıların büyük kısmı mikro işletme olarak çalışıyor. Bu durum, resmi kayıtlarda tam olarak görünmese de ekonomik hareketliliğe ciddi katkı sağlıyor. Pazar esnafı, gıda, tekstil, ev eşyası ve el sanatları üzerinden milyarlarca liralık bir döngü yaratıyor.

Pazarlar yalnızca satıcılar için değil; nakliyeciler, üreticiler, depocular ve taşıyıcılar için de iş imkânı sağlıyor. Dolayısıyla doğrudan ve dolaylı istihdam açısından büyük bir rol oynuyor.

Sokak pazarları, yerel çiftçilerin ve küçük üreticilerin ürünlerini aracısız olarak tüketiciye ulaştırmasına imkân veriyor. Bu sayede hem üretici kazancını artırıyor hem de tüketiciye daha uygun fiyatlı ürün sunuluyor.

Pazarlar, şehirlerde sosyalleşmenin ve kültürel alışkanlıkların da merkezinde yer alıyor. İnsanlar pazarlarda yalnızca alışveriş yapmıyor, aynı zamanda toplumsal ilişkilerini güçlendiriyor.

Uzmanlara göre sokak pazarları, modern ekonomide kayıtlı ticaretin dışında kalan ama çarkların dönmesini sağlayan “görünmez ekonomi”nin en önemli temsilcilerinden biri. Bu nedenle şehir ekonomilerinde resmi rakamların ötesinde büyük bir değere sahipler.