Kredi kartı kullanıcıları için “puan” ya da “mil” kazanmak artık sıradan bir avantaj. Market alışverişinden akaryakıta, internetten yapılan harcamalardan restoran ödemelerine kadar birçok işlemde puan biriktirmek mümkün. Ancak uzmanlara göre bu puanlar çoğu zaman düşündüğümüz kadar büyük bir fayda sağlamıyor.

Banka kampanyaları, her 100 TL’lik alışverişte 1–2 TL değerinde puan kazandırıyor. Bu oran, toplam harcamanın sadece %1–2’sine denk geliyor. Yani 10.000 TL’lik harcamanızda en fazla 100–200 TL civarında bir fayda elde edebiliyorsunuz.

Puan sistemi tüketicilerde “kazanıyorum” hissi yarattığı için harcama davranışlarını da etkiliyor. Birçok kişi normalde almayacağı ürünleri sırf kampanya için satın alıyor. Böylece küçük bir avantaj, daha büyük bir harcama alışkanlığına dönüşebiliyor.

Kredi kartı puanlarının amacı müşteriyi bankaya bağlı tutmak. Örneğin, bazı kartlar sadece belirli marketlerde ya da alışveriş sitelerinde kullanılabilen puan sunuyor. Bu da tüketiciyi belli markalara yönlendiriyor.

Düzenli harcama yapan, bütçesini kontrol eden kullanıcı için puanlar küçük bir ek kazanç olabilir.

Ancak sırf puan uğruna gereksiz alışveriş yapmak tasarruf yerine zarar getiriyor.

Uzmanlar, “puana değil ihtiyaçlara odaklanın” uyarısında bulunuyor.

Kredi kartı puanları kulağa cazip gelse de, çoğu zaman psikolojik bir pazarlama aracı olmaktan öteye geçmiyor. Gerçek tasarruf için puanlara değil, bilinçli harcama alışkanlıklarına odaklanmak gerekiyor.