Sosyal medya şirketlerinin temel hedefi, kullanıcıların platformda daha fazla zaman geçirmesini sağlamak. Bunun için algoritmalar, her bireyin ilgi alanlarını analiz ederek kişiye özel içerikler sunuyor.

Beğeniler, yorumlar ve paylaşımlar dopamin salgısını tetikliyor. Bu da beynin “ödül merkezi”ni harekete geçirerek, sosyal medyada daha fazla zaman geçirme isteği doğuruyor.

Platformların “sonsuz kaydırma” özelliği, kullanıcıya sürekli yeni içerik sunarak durmayı zorlaştırıyor. Bu yöntem, beynin merak duygusunu tetikleyip bağımlılığı artırıyor.

Algoritmalar, trend olan içerikleri öne çıkararak “bir şeyleri kaçırma korkusunu” güçlendiriyor. Bu durum, kullanıcıların sürekli bildirimlere bakmasına ve kopamamasına yol açıyor.

Sosyal medya algoritmaları, bilinçli farkındalık olmadan zihnimizi yönlendiren görünmez zincirler gibi işliyor. Çözüm ise dijital detoks ve kontrollü kullanımda yatıyor.