Neden Tatlıya Dayanamıyoruz?

Birçok insan günün farklı saatlerinde aniden tatlı yeme isteğiyle karşı karşıya kalıyor. Çikolata, kek ya da şekerli içecekler… Peki bu istek yalnızca damak tadımızdan mı kaynaklanıyor, yoksa vücudun kendi kimyasal sinyalleri mi devreye giriyor?

Bilimsel araştırmalar, tatlı krizlerinin arkasında ghrelin hormonunun önemli bir rol oynadığını ortaya koyuyor. “Açlık hormonu” olarak bilinen ghrelin, mide boşken salgılanarak beynimize yemek yememiz gerektiğini söylüyor. Ancak işin ilginç tarafı, bu hormonun özellikle yüksek kalorili ve şekerli besinlere karşı iştahı artırması.

Tatlı tüketildiğinde beyinde dopamin salınıyor. Bu da kısa süreli mutluluk ve rahatlama sağlıyor. Ghrelin’in etkisiyle birleşen bu durum, kişiyi adeta tatlıya yönlendiren bir döngü oluşturuyor. Bu yüzden çoğu kişi “bir parça çikolata” ile başlasa bile devamında daha fazlasını yemek istiyor.

Tatlı krizleri yalnızca açlıkla ilişkili değil. Stres hormonları ve uykusuzluk da ghrelin seviyesini yükselterek tatlıya olan isteği artırıyor. Bu nedenle yorgun ve stresli olduğunuz günlerde tatlıya karşı koymak çok daha zor hale geliyor.

Uzmanlara göre tatlı krizlerini kontrol altına almak için:

Düzenli uykuya dikkat etmek,

Gün boyu yeterli protein ve lif tüketmek,

Stresi azaltıcı yöntemler denemek gerekiyor.

Tatlı krizleri çoğu zaman kişisel zayıflık değil, vücudun biyolojik tepkilerinden kaynaklanıyor. Ghrelin ve diğer hormonların etkisini dengelemek için sağlıklı yaşam alışkanlıkları şart.