“Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, zeytinlik, orman, tarım alanı ve korunan alan statüsündeki bölgelerde madencilik ve enerji yatırımlarını kolaylaştırmayı hedefliyor. En dikkat çeken maddelerden biri ise zeytinliklerin “taşınabilir” ilan edilmesi oldu.

Muğla’daki zeytinliklerin kömür madenciliğine açılmasıyla gündeme gelen bu düzenleme, ülke genelindeki zeytinlikleri tehdit ediyor.

Teklif kapsamında özel bir kurul üzerinden yatırımcı lehine “süper izin” mekanizması oluşturuluyor. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), artık orman alanlarında da yetkili olacak. Oysa MAPEG ormancılık alanında uzmanlığa sahip bir kurum değil.

Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerinde de büyük değişiklikler var. Yeni yasaya göre 3-4 ay içinde cevaplanmayan başvurular otomatik olarak onaylanmış sayılacak. Bu da halkın ve doğanın itiraz hakkını işlevsizleştiriyor.

TEMA Vakfı Başkanı Deniz Ataç, teklifi şöyle değerlendirdi:

“Bu düzenlemeler, doğa koruma politikalarını zayıflatıyor, yerel halkın haklarını hiçe sayıyor. Doğa bir kez kaybedilirse geri gelmez.”

TEMA’nın verilerine göre Türkiye’deki 29 ilin yüzde 67’si maden ruhsatlarına açılmış durumda. Vakıf, tüm toplumu ve karar vericileri bu düzenlemeye karşı çıkmaya çağırdı.

TEMA Vakfı tarafından yapılan yazılı açıklamada şu çağrı yer aldı:

“Zeytinlikler, ormanlar ve tarım alanları bir kez yok edilirse geri gelmez. Tüm toplum kesimlerini, sivil toplumu ve TBMM üyelerini bu düzenlemeye karşı doğayı korumaya çağırıyoruz.”