Wi-Fi Sinyali Sağlığa Zarar Verir mi?
Görünmeyen Dalgaların Görünmeyen Etkileri
Wi-Fi, günümüzde hayatımızın vazgeçilmezlerinden biri. Ancak bu teknolojiyle birlikte gelen görünmeyen elektromanyetik alanlar (EMF), bazı kesimlerde sağlık endişelerine yol açıyor.
Baş ağrısından uykusuzluğa, kansere kadar pek çok iddia dolaşıyor.
Peki gerçekten endişelenmeli miyiz?
Wi-Fi Sinyali Nedir, Nasıl Çalışır?Wi-Fi cihazları, radyo dalgaları adı verilen düşük frekanslı elektromanyetik dalgalarla veri aktarımı sağlar.
Bu dalgalar mikrodalga frekans aralığında olup; tıpkı cep telefonu, mikrodalga fırın ya da Bluetooth gibi cihazlarda da bulunur.
Bilim Ne Diyor? Düşük Enerjili EMF’ler İyonlaştırıcı Değildir:
Uluslararası birçok sağlık kuruluşu (WHO, FDA, ICNIRP), Wi-Fi sinyallerinin iyonlaştırıcı olmadığını, yani DNA üzerinde doğrudan hasar yaratmadığını belirtir.
Yapılan Araştırmalar Ne Gösteriyor?
Uzun vadeli, kontrollü insan deneyleri sınırlı olsa da, şu ana kadar yapılan büyük ölçekli epidemiyolojik çalışmalarda net bir zarar kanıtı bulunamamıştır.
Bazı deneysel çalışmalarda Wi-Fi sinyaline uzun süre maruz kalan hayvanlarda stres proteinlerinde artış gözlemlense de, insanlara etkisi bilimsel olarak kesinleşmemiştir.
WHO’nun Pozisyonu:
Dünya Sağlık Örgütü, Wi-Fi sinyallerini “2B sınıfı potansiyel kanserojen” kategorisine almıştır.
Bu sınıf, kahve ve turşuyla aynı risk grubundadır. Yani olası risk vardır ama kesinleşmemiştir.
Elektromanyetik Hassasiyet Gerçek mi?Bazı bireyler Wi-Fi sinyalleri nedeniyle baş ağrısı, halsizlik, konsantrasyon bozukluğu gibi semptomlar yaşadığını bildiriyor.
Ancak yapılan çift kör kontrollü deneylerde, bu kişilerin Wi-Fi açık ya da kapalı olduğunu ayırt edemediği görülmüştür.
Yani psikolojik etkenler de büyük rol oynayabilir.
Ne Yapmalı? Korumacı Yaklaşım ÖnerileriModemi uyurken kapatmak
Cihaza çok yakın mesafede uzun süre kalmamak
Kablosuz yerine kablolu bağlantı tercih etmek
Özellikle çocuk odalarında modem bulundurmamak
Panik Değil, Bilgi ile HareketWi-Fi sinyallerinin bugüne kadar sağlık üzerinde kesin bir zararına dair bilimsel bir kanıt bulunamamıştır.
Ancak uzun vadeli etkiler halen araştırma konusudur. Bu nedenle, “önlem almak” akılcı bir tercihtir.
Tıpkı güneş ışığında olduğu gibi, doz ve maruz kalma süresi her şeydir.