KENDİNİ SÜREKLİ YETERSİZ HİSSETMEK: BEYNİN OYUNU MU, TOPLUMUN BASKISI MI?

Hayatınızda ne kadar başarsanız da "yetmiyor" hissi peşinizi bırakmıyor mu? Sürekli eksik, geri kalmış veya değersiz hissetmek aslında tek başına bir duygu değil; derin psikolojik ve nörolojik nedenlerin bir sonucu.

Psikoloji uzmanları, bu hissin temelini benlik algısının bozulması, mükemmeliyetçilik ve karşılaştırmalı düşünce kalıpları oluşturduğunu söylüyor. Bu duygu, bireyde zamanla özgüven kaybı, kararsızlık ve erteleme davranışlarına yol açıyor.

BİLİM NE DİYOR?

Nöropsikoloji araştırmalarına göre bu düşünce biçimi, beynin anterior singulat korteks adlı bölgesindeki "hata algılama sistemi" ile bağlantılı. Bu bölge, bireyin kendi hatalarını ya da eksiklerini abartılı şekilde algılamasına sebep olabiliyor.

Ayrıca sosyal medya, bireyin kendini sürekli “ideal” yaşamlarla karşılaştırmasına neden olarak bu duyguyu kronikleştirebiliyor.

EN SIK GÖRÜLEN BELİRTİLER

Başkalarıyla sürekli kıyaslama

Aldığı övgüleri küçümseme

“Başaramam” ya da “Buna layık değilim” düşüncesi

En küçük hatada yoğun suçluluk duygusu

Her başarıdan sonra hemen yeni bir hedef arayışı

ÇÖZÜM İÇİN NE YAPILABİLİR?

Uzmanlar, bu duyguyla baş etmek için şu adımları öneriyor:

Olumsuz iç sesin farkına varmak ve yazılı şekilde karşı düşünceler üretmek

Sosyal medya kullanımını sınırlamak

Gerçekçi hedefler koymak

Başarıları görünür kılmak ve kutlamak

Profesyonel psikolojik destek almak

Unutulmamalı ki, yetersizlik duygusu öğrenilmiş bir düşünce kalıbıdır ve uygun destekle değiştirilebilir.