İMPLANT KAYBINA DİKKAT: DİŞ ETİNDEKİ KIZARIKLIK VE KANAMA İLK UYARI OLABİLİR
İmplantların ömür boyu ağızda kalıcı olacağına dair yaygın bir algı olduğunu hatırlatan Güler, “Hastalar, implantları metal olduğu için zarar görmeyeceğini düşünür. Ancak implantın yerleştiği alan; kemik ve yumuşak dokudur, yani biyolojik yapılardır ve ağız içindeki her türlü sorundan etkilenebilirler,” dedi.
İlk belirtiler: Kızarıklık ve kanama
Periimplantitisin ilk sinyalleri arasında diş etinde kızarıklık, şişlik ve kanama olduğunu vurgulayan Dr. Güler, “Bu belirtiler dikkate alınmazsa enfeksiyon kemiğe ilerler, kemik dokuda erimeler başlar. Bu da implantı tutan çerçevenin zayıflamasına ve zamanla implantın çıkarılmak zorunda kalmasına neden olur,” dedi.
Erken teşhis tedaviyi kolaylaştırıyor
Güler’e göre enfeksiyonun erken evresinde, cerrahi olmayan yöntemlerle başarılı müdahaleler yapılabiliyor. “Lokal anestezi altında, özel aletlerle implant çevresi temizlenerek enfeksiyon kontrol altına alınabilir. Ancak enfeksiyon ilerlediyse, cerrahi müdahale kaçınılmaz olabilir,” dedi.
İleri vakalarda cerrahi şart olabilir
İleri düzey periimplantitis vakalarında diş etinin cerrahi olarak kaldırılması, kemik yüzeyinin düzeltilmesi, implant yüzeyinin frezlerle pürüzsüzleştirilmesi gibi işlemler yapılması gerektiğini aktaran Güler, hastaların hijyen konusunda titizlik göstermesinin hayati önem taşıdığını vurguladı.