İNDİRİM TUZAKLARI: GERÇEKTEN UCUZ MU?
Son yıllarda perakende sektöründe indirim kampanyaları adeta bir alışveriş normuna dönüştü. Özellikle dijital platformlarda sıkça karşılaşılan “yüzde 50”, “1 alana 1 bedava”, “sepette ekstra indirim” gibi başlıklar, tüketicinin aklında tasarruf algısı yaratıyor. Ancak Tüketici Hakları Derneği ve Rekabet Kurumu’ndan yapılan açıklamalar, birçok kampanyanın gerçekte aldatıcı olabileceğini ortaya koyuyor.
Uzmanlar, firmaların önce ürün fiyatlarını yükseltip sonra “indirim yapmış gibi” gösterdiğini, bu yöntemle hem stok eritme hem de satış arttırma yoluna gittiklerini belirtiyor. Bu uygulamalar ise tüketicinin hem cüzdanını hem de güvenini sarsıyor. Özellikle E-ticaret platformlarında bu tür sahte indirimler nedeniyle tüketici şikayetlerinde son iki yılda yüzde 60 artış yaşandığı ifade ediliyor.
TÜİK verilerine göre, son bir yıl içinde fiyatı en çok oynatılan ürünlerin başında elektronik eşyalar, giyim ürünleri ve market kampanya ürünleri geliyor. Bazı zincir marketlerde ise raf etiketi ile kasa fiyatı arasında büyük farklar tespit edildiği, hatta bazı kampanyaların stokta hiç olmayan ürünler için yapıldığı belirtiliyor.
UZMAN GÖRÜŞÜ:
Tüketici Hakları Uzmanı Av. Ebru Kalkan, “Gerçek bir indirim kampanyasında ürünün önceki fiyatı açıkça belirtilmeli ve fiyat geçmişi şeffaf olmalıdır. Ayrıca aynı ürün farklı platformlarda kıyaslanmadan alınmamalı. İndirim tuzaklarına karşı en etkili yöntem bilinçli tüketici olmaktan geçer.” dedi.
NE YAPMALI?
Alışveriş öncesi fiyat karşılaştırması yapın.
İndirim öncesi ve sonrası fiyatları not edin.
Stok ve teslimat sürelerini kontrol edin.
Tüketici Hakem Heyeti’ne şikayet hakkınızı kullanın.
SONUÇ:
“İndirim” adı altında pazarlanan her kampanya gerçekten ucuzluk anlamına gelmiyor. Bu yüzden indirim tabelalarına değil, fiyat analizine odaklanmak gerekiyor. Alışverişte kâr etmek istiyorsanız, sadece cüzdanınızı değil; gözünüzü ve aklınızı da açık tutmanız gerekiyor.