Muğla'da narenciye üretimindeki endişe verici düşüş, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Gizem Özcan tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşındı. Milletvekili Özcan, satış fiyatlarının maliyeti karşılamaması, iklimsel faktörler, çevresel etkenler ve en önemlisi de tarımsal desteklemelerin yetersizliği nedeniyle azalan narenciye üretimini Meclis'e taşıdı.

Üretimde Ciddi Düşüşler Yaşandı

2014-2024 yılları arasında narenciye üretiminde belirgin değişiklikler olduğunu vurgulayan Özcan, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın yanıtlaması istemiyle Meclis'e soru önergesi verdi. Muğla'da öne çıkan narenciye ürünleri arasında portakal, mandalina, turunç ve limonun yer aldığını belirten Özcan, "Son yıllarda bu ürünlerin üretim miktarlarında belirgin değişimler gözlemlenmiştir. 2017'de 296 bin 617 ton olan portakal üretimi, 2023'te 241 bin 637 tona düşerken, 2024'te 116 bin 845 tona düşmüştür. Mandalina üretimi 2023'te 27 bin 983 ton iken, 2024'te 24 bin 161 ton seviyesine gerilemiştir. Limon üretimi ise 2023'te 140 bin 622 ton olurken, 2024'te büyük bir düşüşle 85 bin 253 ton seviyesine inmiştir" dedi.

Kooperatiflere Destek Çağrısı

Muğla bölgesinde narenciye üretiminden elde edilen ürünlerle faaliyet gösteren küçük kooperatifler bulunduğunu ifade eden Özcan, "Bu kooperatifler, gerekli devlet desteklerinden yeterince faydalanamamaktadır. Oysa, bu kooperatiflerin desteklenmesi, sadece narenciye üretiminin sürdürülebilirliğini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda yerel kalkınmayı da güçlendirir. Küçük ölçekli üreticilerin kooperatifleşmesi, üretim verimliliğini ve ürün çeşitliliğini artırma noktasında önemli bir adım olacaktır" diye konuştu.

Üreticiler Emeğinin Karşılığını Alamıyor

Muğla'da narenciye üreticilerinin emeğinin karşılığını alamadığını vurgulayan Özcan, "Muğla, Türkiye'nin önemli tarım bölgelerinden birisi olup, narenciye üretimi açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Ancak Muğlalı üreticilerimiz ne yazık ki emeklerinin karşılığını alamamakta, iktidarın yanlış tarım politikaları altında ezilmektedir. Gübre, ilaç, sulama ve işçilik maliyetleri hızla yükselirken, üreticimiz hak ettiği desteği görememektedir. İktidar üretimi teşvik edeceği yerde ithalata dayalı bir modeli benimseyerek çiftçimizin alın terini yanlış tarım politikaları nedeniyle heba ediyor" diyerek sözlerini tamamladı.

(İGFA)