3 Mayıs 2025’te hayatını kaybeden yönetmen, gazeteci ve siyasetçi Sırrı Süreyya Önder için Türkiye’nin dört bir yanından “Nasıl bilirdiniz?” sorusuna verilen ortak yanıt; “Barış yanlısı, zarif, bilgili ve içten bir insan” oldu.

Hem Meclis kürsüsünde hem de sinema perdesinde halkın diliyle konuşan Önder, ardından bıraktığı entelektüel mirasla anılıyor. Vefat haberinin ardından siyasiler ve sanatçılar duygularını kamuoyuyla paylaştı.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Önder’i “siyasi nezaketi, duruşu ve mütevazı kişiliğiyle herkesin saygısını kazanmış bir değer” olarak tanımladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Barışa, diyaloğa ve ortak akla kıymet veren; içtenliğiyle gönüllerde iz bırakan kıymetli bir arkadaşımızdı.” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Sanatçı ve bilge kişiliğiyle ömrünün son günlerini terörsüz bir Türkiye hedefine adadı.” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Suçsuz yere hapislere atılsa da zulümler görse de ömrünü barış yolunda harcadığına şahidiz.” sözleriyle Önder’in mücadeleci yönünü vurguladı.

MİT Başkanı İbrahim Kalın, Önder’in ardından, “Bir yüce gönüllüyü, sohbet ehlini, bir dostu kaybettik.” diyerek duygularını dile getirdi.

IKBY Başkanı Neçirvan Barzani, yayımladığı mesajda “Türkiye'nin saygın siyasetçilerinden biri” ifadeleriyle taziyesini iletti.

Sanat dünyası da duygularını paylaştı. Defne Samyeli, “Entelektüelliği, hoş sohbeti ve içtenliğiyle bu ülkenin daha güzel günlerine katkı sunacağına inandığım biriydi.” dedi.
İbrahim Tatlıses ise “Tertemiz bir adamı kaybettik.” sözleriyle duyduğu üzüntüyü ifade etti.
Şair Bülent Parlak, Önder’i “tüm ezilenlerin kardeşi, faşizmin kırıcısı” olarak tanımladı.

Ömrünü barışa, sanata ve adalete adayan Sırrı Süreyya Önder, farklı görüşlerden insanları bir araya getiren saygın duruşuyla hafızalarda yaşayacak.