“Annelerden Güç Alan Takım”: Boccia’da Hem Spor Hem Sevgi Var
Boccia sporuyla uzun süredir ilgilenen 28 yaşındaki Ömer Şan’ın annesi Melahat Şan, oğlunun yanından bir an olsun ayrılmıyor. Onunla beraber metroda, hastanede, salonda sürekli yanında olan Şan, “30 yıldır örgü örüyorum. Sadece örgülerimle bile İzmir’i dolaşacak kadar anı biriktirdim,” diyor.
10 yıldır 29 yaşındaki serebral palsili oğlu Mustafa Çetin ile antrenmanlara katılan Gönül Çetin ise “Biz artık boccia ailesi olduk” diyerek hem sosyal bağlarını hem de sporun olumlu etkisini vurguluyor. Oğlu Azerbaycan ve İtalya'da madalyalar kazanmış.
22 yaşındaki İrem Akbaş’ın annesi Emine Akbaş da boccia sayesinde kızının içine kapanık halinden kurtulup daha sosyal bir bireye dönüştüğünü anlatıyor: “Toplarını topluyorum, bazen birlikte oynuyoruz. Onunla birlikte ben de gelişiyorum.”
Antrenmanlar Sıcacık Bir Aile Ortamı GibiSosyal hizmet uzmanı Ahmet Karakaya, takımın başarısının ardında annelerin olduğunu vurgularken, antrenör Feride İnce’nin de büyük emeği olduğunu belirtiyor:
“Burada anneler hem fiziksel hem duygusal olarak çocuklarının yanında. Bu motivasyonun sporcular üzerinde etkisi çok büyük. Aynı zamanda burada bir aile ortamı oluştu. Anneler artık sadece destekçi değil, aynı zamanda dost oldu.”