Z Kuşağı Siyasetten Ne Bekliyor? Gençler Değişim, Şeffaflık ve Umut İstiyor
2000 sonrası doğan ve Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 20’sini oluşturan Z Kuşağı, siyasetin yeni aktörü haline geliyor. Hem seçmen hem de sesini sosyal medya aracılığıyla duyurabilen etkili bir topluluk olan bu genç kuşak, geleneksel siyaset anlayışından uzak, daha katılımcı, şeffaf ve dijital bir yaklaşım talep ediyor.
İstanbul, Ankara ve İzmir’de üniversite çevrelerinde yaptığımız sokak röportajlarında gençlerin mesajı net:
“Biz artık vaat değil, vizyon istiyoruz.”
Üniversite öğrencisi Elif (20) şunları söylüyor:
“Politikacılar bizi yalnız seçim döneminde hatırlamasın. İstediğimiz şey sadece burs ya da laptop değil; adil bir sistem, özgürce fikir ifade edebileceğimiz bir ülke.”
İzmir'den Furkan (22) ise siyasetin dilinden rahatsız:
“Sürekli kavga eden siyasetçilerden bıktık. Biz kutuplaşma değil, çözüm üretimi görmek istiyoruz. Gençlere sadece oy deposu gibi bakılmasın.”
Ankara’dan Pelin (19), liyakat vurgusu yapıyor:
“Her şey torpille değil, hak edenin hakkını aldığı bir sistemle yürüsün. Bu ülkede kalmak için bir nedenimiz olsun.”
Siyaset bilimci Prof. Dr. Ayhan Duman, Z kuşağının klasik sağ-sol ayrımının dışında bir siyasal algıya sahip olduğunu belirtiyor:
“Bu kuşak daha çok özgürlük, çevre, dijital haklar ve fırsat eşitliği gibi temalarda hassas. Onları yakalayamayan hiçbir siyasi yapı uzun vadede tutunamaz.”
Anketlere göre Z Kuşağı'nın yüzde 60’ı mevcut partilerin gençleri temsil etmediğini düşünüyor.
Genç seçmen kitlesinin 2028 seçimlerinde belirleyici rol oynaması bekleniyor.
Z kuşağı için artık önemli olan kimlik değil çözüm; slogan değil politika, geçmiş değil gelecek.