Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, son iki yılda özellikle 16-25 yaş arası gençlerde uykusuzluk şikâyetleriyle başvuruların belirgin şekilde arttığını açıkladı. Uzmanlar, uykusuzluğun artık bir “sessiz salgın” haline geldiğini ve gençlerin psikolojik dayanıklılığını zayıflattığını vurguluyor.

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Derya Bilgin, “Gençler, özellikle pandemi sonrası dönemde ekran başında uzun saatler geçiriyor. Bu durum sirkadiyen ritimlerini bozuyor. Birçoğu gece geç saatte uyuyor, sabah uyanmakta zorlanıyor ve gün içindeki dikkatleri dağılıyor” dedi.

UYKUSUZLUK GENÇLERİN SOSYAL HAYATINI DA ETKİLİYOR
Uykusuzluk sadece fizyolojik değil, psikolojik bir sorun olarak da gençlerin karşısına çıkıyor. Prof. Dr. Bilgin, “Uyku bozukluğu yaşayan gençlerde anksiyete, depresyon, öfke kontrol problemleri ve sosyal çekilme gibi durumlarla da daha sık karşılaşıyoruz. Uyku kalitesini artıracak adımlar atmak, gençlerin akademik ve sosyal yaşamı için hayati önem taşıyor” açıklamasında bulundu.

NE YAPILMALI?
Uzmanlar, gençlerin mavi ışık yayan cihazları yatmadan en az bir saat önce kapatmasını, kafein tüketimini sınırlamasını ve düzenli egzersiz yapmasını öneriyor. Ayrıca uyku hijyeni konusunda okullarda bilinçlendirme programları başlatılması gerektiğine dikkat çekiliyor.