Türkiye’de düğünler artık sadece evlilik töreni değil, adeta birer görsel şova dönüştü. Son yıllarda özellikle sosyal medya platformlarının etkisiyle birlikte gelinlikler daha kabarık, takılar daha gösterişli, düğün mekanları ise lüks otel balo salonlarını aratmıyor. Tüm bu gelişmeler, “Gelenek mi yaşatılıyor, yoksa gösteriş yarışı mı yapılıyor?” tartışmasını da beraberinde getirdi.

Sosyolog Dr. Banu Yüce, “Eskiden düğün birleştirici bir gelenekti, şimdi ise adeta rekabet alanı oldu. Instagram’da paylaşılan düğün videoları genç çiftlerde baskı yaratıyor, aileler ekonomik sınırlarını zorluyor” diyor.

Gelinlik kiralayan butik sahibi Nilay Kaya ise bu değişimi şöyle anlatıyor: “Artık sade isteyen çok az. Çiftler hem çok özel görünmek hem de sosyal medyada fark edilmek istiyor. 20 bin TL’den başlayan özel dikim gelinlik talepleri inanılmaz arttı.”

Altın ve takı tarafında da benzer bir yarış var. Bir kuyumcu esnafı “Artık düğünlerde 300-500 gram altın takılmadan ‘olmadı’ deniliyor. Bu da çiftler arasında kıyaslamayı artırıyor” diye konuşuyor.

Mahalle muhtarları ve yerel kanaat önderleri ise eski gelenekleri hatırlatarak, düğünlerdeki aşırı harcamaların aileleri borç batağına sürüklediğini ve yeni evli çiftler için psikolojik baskıya neden olduğunu belirtiyor.

SONUÇ:
Bir yanda görsel ihtişam, diğer yanda kaybolan samimiyet… Uzmanlar, gösterişin geleneklerin önüne geçmemesi gerektiği konusunda hemfikir. Toplumda giderek daha çok dillendirilen soru ise şu: “Düğünler kimin için yapılıyor?” Bu soruya herkesin kendi cevabını vermesi gerekiyor.