Gıda teknolojileri son yıllarda büyük bir değişim içinde. Etik, çevresel ve ekonomik nedenlerle geliştirilen yapay et (laboratuvar eti), artık bazı ülkelerde market raflarında yerini almaya başladı. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda ve Singapur gibi ülkelerde satışa sunulan bu ürünler, gerçek et tadını taklit etmeye çalışıyor.

Yapay et, canlı bir hayvandan alınan kas hücrelerinin laboratuvar ortamında çoğaltılmasıyla üretiliyor. Yani hayvan kesilmeden, sadece hücresel düzeyde üretim yapılıyor. Tat ve doku açısından gerçek ete çok yakın ürünler elde edilse de, hâlâ birçok tüketici mesafeli.

Yapay etin savunucuları bu yöntemin:

Hayvancılık kaynaklı karbon salımını azaltacağını

Arazilerin ve su kaynaklarının daha az kullanılacağını

Hayvan hakları açısından etik bir adım olduğunu

belirtiyor. Ancak karşıt görüşlere göre yapay et hâlâ pahalı, üretimi enerji yoğun ve uzun vadeli sağlık etkileri belirsiz.

Türkiye'de henüz yapay et satışına izin verilmiş değil. Ancak üniversiteler ve bazı start-up’lar bu alanda Ar-Ge çalışmalarını sürdürüyor. Gıda mühendislerine göre bu teknoloji ileride Türkiye pazarında da yer bulabilir. Özellikle vegan veya çevre duyarlı bireyler için alternatif bir protein kaynağı olması muhtemel.

Tüketici psikolojisi uzmanları, yapay etin yaygınlaşmasının zaman alacağını ancak genç kuşaklar arasında daha hızlı kabul görebileceğini söylüyor. Türkiye'de yapılacak yasal düzenlemeler, etik tartışmalar ve dini hassasiyetler süreci şekillendirecek.