Türkiye’de son yıllarda artan toplumsal gerilim, siyasette kutuplaşma ve ekonomik sıkıntılar, mizahçıların üretimini yeniden canlandırdı. Sosyal medyada viral olan siyasi karikatürler, kısa skeç videoları ve özgün stand-up gösterileri, “siyasi mizahın altın çağının geri mi döndüğü?” sorusunu akıllara getiriyor.
Karikatürle Direniş
Yasaklara ve baskılara rağmen bazı çizerler karikatürleriyle politik sisteme eleştirilerini sürdürürken, eski Leman, Penguen ve Uykusuz geleneğini dijital mecralarda sürdüren genç çizerler de dikkat çekiyor. Birçok paylaşım platformunda haftalık “mizah bültenleri” binlerce kullanıcı tarafından takip ediliyor.
Yeni Nesil Stand-Upçılar Siyaseti Sahneye Taşıdı
Tiyatro salonları ve YouTube sahneleri, artık yalnızca güldürmüyor; düşündürüyor da. Politik göndermeleri cesurca yapan yeni kuşak komedyenler, halkın nabzını esprili bir dille tutarken, sosyal eleştiriyle sahnede ayakta kalıyor.
Sansür Mizahı Susturamadı
Kimi içeriklerin kaldırılması, YouTube kanallarının kapatılması veya RTÜK cezaları, siyasi mizahı durdurmuyor. Aksine, mizahın giderek daha yaratıcı ve metaforik hale gelmesini sağlıyor.
Toplumun Gülmeye İhtiyacı Var
Uzmanlar, mizahın sadece eğlendirme değil, toplumsal travmaları işleme gücü olduğuna dikkat çekiyor. Karikatürist Cemil K., “İyi bir siyasi espri, bazen 10 köşe yazısından daha etkilidir” diyor.
Gündemle Bağını Hiç Koparmadı
Geçmişte “Gırgır” ve “Leman” gibi dergilerle yapılan eleştiri, bugün “tweet’ler, shorts videolar, podcast’ler” ile devam ediyor. Mizahın dönüşen hali, hâlâ iktidarı ve muhalefeti aynı potada eritiyor.