Taş: Toplumsal sorunların temelinde aile yapısının bozulması yatar

Mardin Mil Diyanet-Sen İl Başkanı Ramazan Taş, aile yapısına yönelik tehditler ve bu tehditlerin toplumsal yansımaları hakkında İLKHA’ya önemli açıklamalarda bulundu.

Toplumun temelinin aile olduğunu vurgulayan Taş, özellikle son zamanlarda artan boşanma, intihar ve gençlerdeki bağımlılık sorunlarına dikkat çekerek, bu problemlerin çözümünün ailede başladığını söyledi.

“Çocuklarımızı kaybediyoruz”

Taş, “Aile yapısıyla ilgili son zamanlarda intiharlar, uyuşturucuya müptela olanlar, boşanmalar... Haddi hesabı yapılmayacak durumlar meydana geldi. Malum olduğu üzere toplumun ihyası, çekirdek aileyi oluşturan aile yapısında başlar. Bu yapıyı oluşturan anne ve babanın rolü çok önemlidir. Anne ve baba, çocuklarına rol model olmalı. Bunun temelinde eğitim şarttır. Eğer anne ve baba çocuklarına rol model olamıyorsa, çocuklar bu rol model alanının boşluğunu başka yerlerde aramaya başlarlar. Nihayetinde biz o çocuklarımızı kaybediyoruz. Bu son zamanlardaki olan örneklerde de açıkça görüyoruz.” dedi.

Ailede olması gereken durumlara değinen Taş, “Özellikle Mardin’imiz için konuşuyorum; çocuklarımız, gençlerimiz, evli olanlar da dâhil olmak üzere aradaki muhabbet, sevgi, huzur olmadığından dolayı boşanmalar çoğaldı. En çok dikkatimi çeken de son zamanlarda artan intiharlar. Bundan ötürü, ailemizde huzuru yakalamamız, çocuklarımıza rol model olmamız hasebiyle eğitimli bir aile yapısını oluşturmamız gerekiyor. Bu aile yapısını güçlendirmeyi ben üç şarta bağlıyorum: İlgi, sevgi ve bilgi. Bir anne ve babanın ilgili olması lazım. Çocuğun bir sorunu olduğu zaman babanın çocuğunun sorunuyla ilgilenmesi gerekiyor. Hanımın bir problemi olduğu zaman onun sorunuyla da ilgilenmesi lazım.  İlgiden sonra huzurun temel taşını sağlayan sevgi gelir. Bütün olumlu şeyler, sevginin üzerine bina edilir. İlgi ve sevgi varsa, o ailede yetişen çocukların başarısız olması mümkün değildir. Çünkü ilgiyle, sevgiyle, bilgi meydana gelir. Devamında o çocuk başarıyı yakalar. Niye? Çünkü bir insana değer vermek istiyorsak, sevgimizle ifade etmeliyiz.” şeklinde konuştu.

“Bir ailede topluma hizmet eden bireylerin yetişmesi için ahlaki yapının sağlam olması gerekir”

Aileye sevgi tohumlarının girmesi gerektiğini belirten Taş, “Eğer bir aileye huzur getirmek istiyorsak, oraya sevgi tohumlarının girmesi gerekiyor. Bununla alakalı toplumumuzun temel taşını sarsan LGBT yapılarla ilgili biz bir imza kampanyası başlattık. Derneklerinin kapatılmasıyla ilgili çalışmalarda bulunduk. Hamdolsun birkaç ay önce bu girişim gerçekleşti. Bu sene de 2025 yılı ‘Aile Yılı’ olarak ilan edildi. Bu çok önemli. Bir ailede kaliteli ve topluma hizmet eden bireyler yetişmesi için ahlaki yapının sağlam olması lazım. Çünkü biz toplum olarak maalesef ahlaki yozlaşmaya doğru gidiyoruz. İçerisinde yaşadığımız koşullar bazen bizi o tarafa doğru sevk ediyor. Bunu dizilerde, filmlerde, videolarda açıkça görebiliyoruz. Dolayısıyla çocuklarımızın internet ortamında nerelere takıldığını, hangi programları izlediğini, hangi dizileri takip ettiğini bizim de bilmemiz gerekiyor. Biz bunları takip etmezsek, çocuklarımızı elimizden alırlar.” ifadelerini kaydetti.

Taş, ailede annenin rolüne değinerek, “Ailede, anne ve babanın rolü çok büyüktür. Peygamber Efendimiz, hem bir peygamberdi hem de bir babaydı. Eşine karşı çok yumuşak huylu bir eşti. Merhametliydi. Şimdi bakıyoruz, bazı kesimler iş yerinde gayet olumlu, gayet sakin, gayet anlayışlı. Ama eve gittikleri zaman o güzel ahlâk, o ılımlı taraf kaybolup gidiyor. Hırçınlaşıyor. Hem erkek hem kadın tarafı. Ben de diyorum ki en büyük saygıyı hak eden bizim ailemizdir. Önce kendi ailemize saygı göstermeliyiz. “Çocuklarımızla, eşimizle oturup konuşmalıyız. Peygamber Efendimize soruyorlar ya: ‘Ya Rasulallah, ahlâkı en güzel olan kimdir?’ O da buyuruyor ki: ‘İmanı en kâmil olan, ahlâkı en güzel olandır.’ Kime karşı? Ailesine karşı... Ama bakıyoruz, çevrede çok saygılı olan bir birey, ailesine gelince çekilmez hale geliyor. Böyle bir ortamda büyüyen çocuk sevgiden aç kalır. Sevgiden ve muhabbetten mahrum kalan çocuk, bu açlığı dışarıda aramaya başlar. İşte o zaman biz o çocukları kaybediyoruz.” dedi.

Taş, aile yapısının yalnızca bireysel bir mesele değil, aynı zamanda toplumsal ve ulusal bir güvenlik meselesi olduğuna dikkat çekerek, “Şu an Mardin gibi bir şehirde, nice ecdadımızın eserlerini görüyoruz, gurur duyuyoruz. Ama gençliğimize baktığımız zaman, sanki bu gençlik ileride bir eser bırakmayacakmış gibi geliyor. Çünkü gençlik can çekişiyor. Kafeteryalarda, farklı ortamlarda vakit geçiriyorlar. Okuyan bir toplumdan çıkıp ezberci bir topluma dönüştük. Aile içinde de eğitim seviyesi çok düştü. Bu mutluluğu ve huzuru yakalamak için aile yapısının sağlam olması şart. Bunun için de şu üç kurala sıkı sıkıya bağlı kalmalıyız: İlgi, sevgi ve bilgi. Bu üçü olduğu zaman bir çocuk, kendine değer verildiğini hisseder. ‘Ben değerliyim ki benimle ilgileniyorlar’ diye düşünür. Sonra o sevgiyle beslenir. İlgi ve sevgi birleştiğinde, başarı kaçınılmaz olur. O zaman biz o çocuğu kazanmış oluruz, geleceğimizi de kazanmış oluruz.” şeklinde kaydetti. (İLKHA)