YAPAY ZEKA GERÇEK Mİ OLDU? DEEPFAKE TEKNOLOJİSİYLE YÜZLEŞME ZAMANI
Birçok ünlünün gerçekte söylemediği sözleri söylüyormuş gibi gösterildiği, yüzlerinin farklı bedenlere yerleştirildiği veya hiç yaşanmamış senaryoların “gerçek görüntü” gibi servis edildiği videolar, milyonlarca kez izlendi. Bu sahte içerikler, yalnızca eğlence değil; dolandırıcılık, itibar suikastı ve siyasi manipülasyon gibi riskleri de beraberinde getiriyor.
GERÇEĞİN İKİNCİ VERSİYONU: YENİ DÜNYA TEHDİDİUzmanlara göre, deepfake teknolojisi artık sadece sinema ya da sanal gerçeklik projelerinin değil; siyasi propagandaların, dolandırıcılık girişimlerinin ve kişisel karalama kampanyalarının da merkezinde.
Bilgisayar mühendisliği uzmanı Doç. Dr. Ekin Karaman, “Artık bir videoyu izlediğinizde ‘Gerçek mi?’ sorusunu sormanız gerekiyor. Çünkü yapay zekâ, insan mimiklerini, ses tonunu ve jestleri %95 doğrulukla taklit edebiliyor” diyerek uyarıyor.
SADECE ÜNLÜLER TEHLİKEDE DEĞİLSon zamanlarda yapay zeka ile oluşturulmuş, sıradan vatandaşlara ait gibi gösterilen videoların da internette dolaşıma girdiği bildiriliyor. Kişisel verilerin kötüye kullanımının önüne geçilmesi için hem bireysel dijital hijyenin hem de yasal altyapının güçlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
SOSYAL MEDYA PLATFORMLARI HAREKETE GEÇTİ Mİ?Meta, TikTok ve X (Twitter) gibi platformlar, sahte içeriklere karşı etiketleme ve filtreleme sistemleri üzerinde çalıştıklarını açıklasa da, mevcut önlemlerin yeterli olmadığı sıkça dile getiriliyor. Uzmanlara göre yapay zekâ ile üretilmiş içerikler çok hızlı bir şekilde yayılabiliyor ve düzeltme videoları orijinalin etkisini gösteremiyor.
İZLEYİCİYE DÜŞEN GÖREVBilgi çağında en büyük sorumluluklardan biri artık doğruyu seçebilmek. Sosyal medya kullanıcılarının, kaynağı belli olmayan videolara karşı daha dikkatli olması, gördüğü her şeye inanmaması gerekiyor.
Yapay zekâ çağında “görmek inanmak” değil, “doğrulamak yaşamak” anlamına geliyor.