Uzman Ergoterapist Çebi: Hafif Otizmde Göz Teması ve Komutlara Tepkisizlik Gözlenebilir

Uzman Ergoterapist Cahit Burak Çebi, hafif düzey otizm spektrum bozukluğunun nedenleri, belirtileri ve multidisipliner yaklaşımla desteklenmesi gereken gelişim alanları hakkında açıklamalarda bulundu. Genetik, çevresel ve hormonal faktörlerin etkili olabileceğini belirten Çebi, otizmli bireylerin sosyal etkileşim, dil gelişimi ve duyusal işlemleme gibi birçok alanda desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

Otizm spektrum bozukluğu hakkında toplumsal farkındalığın artmasıyla birlikte erken tanı ve müdahale süreçlerinin önemi de giderek belirginleşiyor. Uzman Ergoterapist Cahit Burak Çebi, hafif düzey otizm spektrum bozukluğuna dair açıklamalarda bulunarak, bu gelişimsel durumun belirtilerini ve müdahale yöntemlerini kamuoyuyla paylaştı. Otizmin, sözel ve sözel olmayan iletişimde güçlüklerin yanı sıra sosyal etkileşimde sınırlılıklarla seyreden nörogelişimsel bir bozukluk olduğunu vurgulayan Çebi, hafif düzey otizmin spektrumun ilk basamaklarında yer aldığını söyledi. “Genetik ve Çevresel Etkenler Etkili Olabilir” Otizmin kesin nedeni henüz tam olarak belirlenmiş olmasa da, genetik, çevresel ve hormonal etkenlerin önemli rol oynayabileceğini aktaran Çebi, bu alandaki bilimsel çalışmaların sürdüğünü ifade etti. “Hafif Otizmde Göz Teması ve İsmine Tepkisizlik Sık Görülür” Hafif düzey otizmde görülen belirtilere dikkat çeken Uzman Ergoterapist Çebi, şunları söyledi: “İsme tepki vermeme, göz teması kurmama, verilen komutlara yanıt vermeme gibi belirtiler sıklıkla görülür. Parmak ucunda yürüme, dil gelişiminde yavaşlık, duyusal hassasiyet veya duyarsızlık gibi durumlar da tabloya eşlik edebilir.” Ayrıca motor becerilerdeki yetersizliklerin de hafif düzey otizmin parçası olabileceğine işaret etti. “Multidisipliner Yaklaşım Şart” Otizm tanısı konulan bireyler için en etkili yaklaşımın multidisipliner destek programları olduğunu vurgulayan Çebi, çocuk ergen psikiyatristi, ergoterapist, özel eğitim öğretmeni, konuşma terapisti ve hareket eğitmeni gibi uzmanlardan oluşan ekiplerin süreci birlikte yürütmesi gerektiğini belirtti. Hazırlanan terapi planlarının; sosyal etkileşim, oyun kurma, dil gelişimi, bilişsel ve akademik beceriler ile duyusal düzenleme gibi alanları kapsaması gerektiğini söyleyen Çebi, ailelerin de ev ortamında bu sürece aktif şekilde katılması gerektiğini ifade etti.