“KAPIMIZDAKİ KOMŞUYU TANIMIYORUZ”: MAHALLE KÜLTÜRÜ NEREYE GİTTİ?
“KAPIMIZDAKİ KOMŞUYU TANIMIYORUZ”: MAHALLE KÜLTÜRÜ NEREYE GİTTİ?
Mahalle aralarındaki selamlaşmalar yerini güvenlik kameralarına, kapı önü sohbetleri ise sosyal medya bildirimlerine mi bıraktı? Uzmanlara göre Türkiye’de mahalle kültürü ciddi bir dönüşüm geçiriyor. Sokak röportajları, unutulan komşuluk ilişkilerinin izini sürüyor.
Bir zamanlar “komşu komşunun külüne muhtaçtır” anlayışıyla yoğrulan mahalle kültürü, büyük şehirlerin modern yaşamında sessizce kayboluyor. İzmir, İstanbul ve Ankara’da yapılan sokak röportajları, artık birçok kişinin kapı komşusunun adını dahi bilmediğini ortaya koyuyor.
Sosyolog Dr. Serap E., bu dönüşümün sadece bireysel değil, toplumsal sonuçları da olduğuna dikkat çekiyor:
“Mahalle artık sadece bir coğrafi alan değil; gündelik yaşamın, dayanışmanın, duygusal bağların ve güven hissinin merkezidir. Ama şehirleşme hızlandıkça mahalle bir aidiyet alanı olmaktan çıkıyor.”
Vatandaşların görüşleri de bu değişimi doğrular nitelikte. 72 yaşındaki emekli öğretmen Ayşe Hanım şöyle diyor:
“Eskiden komşunun kapısı çalınmadan girilirdi, şimdi zile basınca bile endişeyle kapı aralanıyor. İnsanlar yabancılaştı.”
Gençler ise farklı bir mahalle deneyimi yaşıyor. 24 yaşındaki üniversite öğrencisi Efe, “Apartmanda kimseyle konuşmuyorum. İletişim kurmak yerine genelde kulaklık takıp geçiyorum,” diyor.
Uzmanlara göre sosyal medya ve dijital iletişim araçlarının artması, insanların fiziksel çevreyle olan bağlarını zayıflattı. Gelişen güvenlik endişeleri ve bireyselleşme eğilimi de komşuluk ilişkilerini derinden etkiliyor.
“Askıda Komşuluk” Olur mu?
Bazı belediyeler ve sivil toplum kuruluşları, “komşu tanıma günleri”, “mahalle piknikleri” gibi etkinliklerle bu bağı tekrar kurmaya çalışıyor. Ancak bu tür uygulamaların kalıcı sosyal dönüşüm yaratması için sürekli ve gönüllü katılımın şart olduğu ifade ediliyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.