CEP TELEFONU DEĞİL, TAKSİT TUZAĞI!

Akıllı telefon alırken fark etmeden 36 ay borca giriyoruz. Peki ya sonuç? Gelirimizin %20’si cebe değil, takside gidiyor!

36 Ay Taksit, 10 Dakika Karar! Günümüzde bir cep telefonu almak, artık yalnızca bir teknolojik tercih değil; ekonomik bir karar haline geldi. Özellikle son model akıllı telefonların fiyatları 40 bin TL'yi aşarken, vatandaşlar bu cihazlara ulaşabilmek için bankalarla değil, operatörlerle taksitli sözleşmeler yapıyor. Ancak bu kolaylık, çoğu zaman fark edilmeyen bir taksit tuzağına dönüşüyor. Gelirinin %20’si Telefona Gidiyor TÜİK verilerine göre, Türkiye'de asgari ücretle geçinen bir vatandaş, ortalama 25.000 TL’lik bir telefon için aylık 1.500-2.000 TL arasında ödeme yapıyor. Bu da net gelirinin yaklaşık %20’si anlamına geliyor. Taksit süresi ise çoğu zaman 24 ila 36 ay arasında değişiyor. Tüketici Kredisinden Daha Pahalı Tüketici dernekleri, GSM operatörlerinin sunduğu cihaz kampanyalarının gizli faiz oranlarına dikkat çekiyor. Normal bir ihtiyaç kredisine göre daha yüksek maliyetli olan bu ödeme planları, kullanıcıları uzun vadeli borçlanmalara sürüklüyor. "Alamayan Değil, Alan Kaybediyor" Tüketici Hakları Derneği Başkanı Ahmet D., "Artık mesele sadece 'telefona sahip olmak' değil. Mesele, telefonla birlikte ömür boyu borçlanmak. İnsanlar alamayınca üzülüyor ama aslında asıl kaybedenler yüksek taksitlerle alanlar." ifadelerini kullandı. Alternatifi Var mı? Kredi kartıyla taksit sınırı 3 ay olsa da, bankalarla yapılan teknoloji kredileri daha düşük faizli olabiliyor. Ancak çoğu kişi, mağazada "şimdi al, sonra öde" kolaylığına kapılıyor. Ne Yapmalı? Uzmanlar, daha az özellikli ama daha uygun fiyatlı modellerin tercih edilmesi, ayrıca “alınabilirden çok kullanılabilir” cihazlara yönelinmesi gerektiğini vurguluyor.