RAKAMLAR KONUŞUYOR AMA HANGİSİ GERÇEK? ENFLASYON MU, FAİZ Mİ, ETİKET Mİ?

Resmî enflasyon yüzde 70, kredi faizi yüzde 60 ama pazarda domatesin fiyatı üçe katlandı. Ekonomistler uyarıyor: “Halkın yaşadığı hissedilen enflasyonla açıklanan rakamlar arasında uçurum var.”

 (Haber Gerçek) – Türkiye ekonomisinde vatandaşın en çok sorduğu sorulardan biri: “Gerçek enflasyon ne?” Çünkü cebinden çıkanla duyduğu oranlar çoğu zaman birbirini tutmuyor. Enflasyon, faiz ve piyasa fiyatları arasında oluşan farklar, hem güven hem de beklenti sorununa yol açıyor. Ekonomistlere göre bu farkın temel nedeni, hissedilen enflasyonun kişisel harcama sepetine göre değişmesi. Özellikle sabit gelirli kesim, gıdadaki, kiradaki ve ulaşım harcamalarındaki artışı her ay doğrudan yaşıyor. 3 Ayrı Ekonomi, 3 Ayrı Gerçek: Resmî Enflasyon: TÜİK tarafından açıklanır. Aylık ortalamalara göre hesaplanır. Pazar Enflasyonu: Halkın günlük gıda ve temel ihtiyaç harcamaları baz alınır. Hissedilen Enflasyon: Bireyin bütçesi üzerindeki baskı üzerinden subjektif algılanır. Çözüm Kutusu: Ekonomik Gerçeklikle Baş Etmenin 5 Stratejisi Kendi Enflasyonunuzu Hesaplayın: Ay başı – ay sonu fiyat farklarını not alın, kişisel sepetinizi oluşturun. Gizli Giderleri Belirleyin: Farkında olmadan artan masraflar (abur cubur, uygulama üyelikleri) yıllık bazda büyük açık yaratır. Alışverişi Planla, Ertele: İhtiyaç listesiyle ve haftalık programla alışveriş yapmak fiyat farkını minimize eder. Faizlere Göre Borç Yönetimi Yapın: Kredi çekerken güncel faiz oranı kadar, geri ödeme planı da göz önüne alınmalı. Tüketici Dayanışması ve Bilinç: Toplu alımlar, komşu paylaşımı, kooperatifler gibi çözümler hissedilen yükü hafifletir.