Bilim Ertelemenin Gizemini Açıkladı
Bilim Ertelemenin Gizemini Açıkladı
Ertelemek çoğu zaman tembellik sanılıyor. Oysa bilim insanları, bu davranışın beynin duygusal ve bilişsel yapısıyla doğrudan ilişkili olduğunu ortaya koyuyor.
Ödevinizi yapmak yerine sosyal medyada gezindiğiniz, işe başlamadan önce mutfağı toparladığınız ya da önemli bir telefonu yarına bıraktığınız oldu mu? Erteleme, çoğu insanın günlük hayatında sıkça karşılaştığı bir alışkanlık. Ancak bilim insanlarına göre bu durum yalnızca irade zayıflığından ibaret değil.
Beynin Duygusal Çatışması
Araştırmalar, ertelemenin temelinde beynin prefrontal korteks ve amigdala arasındaki çatışma olduğunu gösteriyor. Prefrontal korteks plan yapmaktan sorumluyken, amigdala daha çok duygulara odaklanıyor. Zor ya da sıkıcı bir görevle karşılaşıldığında, amigdala “kaçınma” tepkisini devreye sokuyor ve beynimiz daha keyifli alternatiflere yöneliyor.
Anlık Zevk – Uzun Vadeli Fayda Çatışması
Ertelemeyi tercih etmemizin en büyük nedenlerinden biri de beynimizin anlık ödülleri uzun vadeli faydalardan daha değerli görmesi. Yani kısa vadede rahatlamayı seçmek, gelecekteki başarıdan daha cazip hale geliyor.
Stres ve Kaygı Etkisi
Bilimsel bulgular, ertelemenin çoğu zaman kaygıyla bağlantılı olduğunu söylüyor. Görev gözümüzde büyüdükçe stres artıyor, stres arttıkça erteleme daha cazip hale geliyor. Bu kısır döngü, verimliliği ciddi biçimde düşürüyor.
Çözüm Kutusu
Uzmanlara göre ertelemeyi azaltmak için şu yöntemler işe yarıyor:
-
Görevleri küçük parçalara bölmek
-
Öncelik listesi hazırlamak
-
Anlık ödülleri kontrol altına almak (telefonu sessize almak vb.)
-
“Şimdi sadece 5 dakika yapacağım” diyerek başlamak
-
Düzenli uyku ve egzersizle zihinsel direnci artırmak
Erteleme, aslında beynimizin duygusal çatışmasının bir sonucu. Tembellik değil, yönetilmesi gereken doğal bir eğilim. Doğru yöntemlerle bu döngüyü kırmak mümkün.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.