İçsel Engelleri Aşmanın Yolu
İçsel Engelleri Aşmanın Yolu
Aslında hepimiz hayatımızın bir noktasında kendimizi sabote ediyoruz, bazen farkında bile olmadan.
Kendini Sabote Etmenin Gölgesinde: İçsel Engelleri Aşmanın Yolu
Uzm.Psk.Dan.Eylül Esra Aksoy yanıtladı
Soru: Eylül Hanım, yazınızda kendini sabote etmekten ve içsel engellerden bahsediyorsunuz. Sizce insanlar en çok hangi noktalarda kendilerini sabote ediyor?
Eylül Esra Aksoy: Aslında hepimiz hayatımızın bir noktasında kendimizi sabote ediyoruz, bazen farkında bile olmadan. En sık karşılaştığımız noktalardan biri, başarısızlık korkusu. “Ya başarısız olursam?” düşüncesi, insanları yeni adımlar atmaktan alıkoyabiliyor. Bunun yanında, başarıdan kaçınmak da bir başka sabotaj biçimi. Çünkü başarı, yeni sorumluluklar ve beklentiler getirir ve bazen bu da insanları korkutabiliyor.
Soru: Peki bu içsel sabotajın kaynağı nedir? İnsanlar neden kendilerini engelliyor?
Eylül Esra Aksoy: Çoğunlukla çocuklukta edindiğimiz inançlar, toplumun bize dayattığı kalıplar ve geçmiş deneyimlerimiz bu içsel engellerin temelini oluşturuyor. Örneğin, çocukken bir hata yaptığımızda sert eleştirildiğimizde, yetişkinlikte hata yapmaktan korkar hale geliyoruz. Zihnimiz bize “Yeterince iyi değilsin” veya “Başarısız olacaksın” gibi düşünceler fısıldıyor. Ama bunlar sadece düşünce, gerçek değil. Sorun şu ki, bu düşünceler ne kadar güçlenirse, adımlarımız o kadar geri gidiyor.
Soru: Bu noktada, insanlar kendilerini sabote ettiklerini nasıl fark edebilirler?
Eylül Esra Aksoy: İlk adım, farkındalık. Bizi durduran düşüncelerin nereden geldiğini sorgulamak çok önemli. “Bunu gerçekten ben mi düşünüyorum, yoksa bana öğretilen bir korku mu?” diye sormak gerekiyor. Kendimizi geri çektiğimiz, harekete geçemediğimiz anlarda içsel sabotaj devrede olabilir. Örneğin, bir fırsat kapımızı çaldığında “Bunu hak etmiyorum” ya da “Ya başaramazsam?” diye düşündüğümüz an, sabotajın sinyallerini yakalamış oluruz.
Soru: Bu içsel engelleri aşmak için neler yapabiliriz?
Eylül Esra Aksoy: Öncelikle kendimize karşı daha şefkatli olmalıyız. Hatalarımızı felaket gibi görmek yerine, onları birer deneyim olarak kabul etmeliyiz. Başarısızlık, bir son değil, öğrenmenin bir parçası. Ayrıca, kendi değerimizi fark etmek çok önemli. Bazen insanlar kendi başarılarını küçümsüyor, “Bu sadece şanstı” diye düşünüyor. Ama başarı bir rastlantı değil, çabanın sonucu. En önemlisi, kendimize inanmak. Çünkü inanç, tüm dış engellere rağmen bizi ilerleten en büyük güçtür.
Soru: Son olarak, okuyuculara bu konuda nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Eylül Esra Aksoy: Hayatta en büyük engel, kendi içimizde yarattığımız engeldir. Ama bu engelleri fark ettiğimiz anda, onları aşma gücümüz de var. Başarı, sadece bir yola çıkmakla başlar. Kendimize inandığımızda, potansiyelimizi gerçekleştirmek için hiçbir sınır yoktur.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.