YAPAY ZEKÂ HASTALIKLARI ERKEN TEŞHİS EDEBİLİR Mİ?

Tıp dünyasında devrim yaratan yapay zekâ teknolojileri, kanserden kalp hastalıklarına kadar birçok ciddi hastalığın erken teşhisinde umut vadediyor. Peki, yapay zekâ gerçekten doktorların yerini alabilir mi?

Son yıllarda hızla gelişen yapay zekâ teknolojileri, yalnızca endüstride değil sağlık alanında da çığır açmaya başladı. Kan testleri, görüntüleme teknikleri ve hasta öykülerinin analizinde kullanılan algoritmalar, artık bazı hastalıkları insandan daha hızlı ve doğru teşhis edebilecek seviyeye ulaştı. Hangi Hastalıklar Erken Teşhis Edilebiliyor? Yapay zekâ destekli sistemler şu anda en çok şu alanlarda erken teşhis amaçlı kullanılıyor: Kolorektal ve akciğer kanseri Cilt kanseri (melanom) Kalp ritim bozuklukları ve ani kalp durması riski Diyabetik retinopati ve göz hastalıkları Alzheimer ve demans başlangıç belirtileri Özellikle MR ve tomografi görüntülerinin yorumlanmasında kullanılan yapay zekâ sistemleri, radyologlardan daha az hata payıyla teşhis koyabiliyor. Doktorların Yerini Alacak mı? Uzmanlara göre yapay zekâ, hekimlerin yerini almak yerine onların en büyük yardımcıları olacak. Karar destek sistemi olarak çalışan bu sistemler, doktorlara daha güvenli ve hızlı teşhis olanağı sunarken, hataları azaltma ve erken müdahale imkânı sağlıyor. Veri Güvenliği Önemli Yapay zekâ sistemlerinin başarısı için büyük veri setleri gerekiyor. Ancak bu durum hasta gizliliği ve veri güvenliği konularında bazı soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Uzmanlar, bu verilerin anonimleştirilmesi ve etik kurallara uygun şekilde kullanılması gerektiğini vurguluyor. Türkiye'de de Kullanılıyor Türkiye’de bazı özel hastaneler ve üniversiteler, yapay zekâ destekli sistemleri patoloji, radyoloji ve dermatoloji bölümlerinde pilot uygulamalarla kullanmaya başladı. Yeditepe Üniversitesi gibi kurumlar bu alanda dikkat çeken çalışmalar yürütüyor.