Köyde güneş hâlâ doğudan doğar,
yağmur hâlâ duasız yağar...
Ama şehirde insanlar ne toprağa bakar ne göğe.
Toprak nadasa kalıyor,
çiftçi borçla baş başa kalıyor.
Tohumun fiyatı ithal, mazotun sesi yüksek…
Ama sofrada hâlâ “ucuz domates” isteyen var.
Eskiden çiftçinin eli nasırlıydı,
şimdi yüreği nasır tutuyor.
Bir zamanlar bereketin simgesi olan tarla,
şimdi kredi borçlarının gölgesinde kuruyor.
Ve en acısı:
Doğaya sırt döndük, market reyonuna yöneldik.
Toprak bekliyor, ama şehir sadece tüketiyor.
EKİNYOLU, ARTIK ASFALTA ÇIKMIYOR.
– E.Y.