SOKAK RÖPORTAJI
İzmir – Kıbrıs Şehitleri Caddesi, 19 Mayıs sabahı…
Muhabir:
“Merhaba! Bugün size biraz sıra dışı bir soru sormak istiyoruz.
Diyelim ki zaman durdu. Herkes, her şey dondu. Ama siz hareket etmeye devam ediyorsunuz… İlk ne yapardınız?”
Elif (29) – Öğretmen
“Zaman dursa… Galiba anneme sarılırdım. Çünkü o hep hareket hâlindeydi, bir kez bile oturup derin bir nefes aldığını görmedim. Zaman durmuşken belki o anı sonsuza uzatabilirim.”
İsmail (61) – Emekli Şoför
“Yıllarca direksiyon salladım. Zaman hiç durmadı benim için. Durmuşken bir bank bulur, sessizce oturur, etrafı izlerdim. Belki içimden geçenleri nihayet duyardım.”
Burak (17) – Lise Öğrencisi
“Vallahi önce sınav kağıdına kopya bakardım diyeyim, ama sonra… sonra gider sevdiğim kıza bir mektup bırakırdım. Belki zamanı ben başlatmadan önce okur…”
Şerife Teyze (74) – Emekli Terzi
“Ah evladım… Ben zaman dursa torunlarımı izlerdim uzun uzun. Hani o hızlıca sarıldıkları, geçerken öptükleri anlar var ya… Onları uzatmak isterdim. Çünkü büyüdüler. Hemencecik büyüdüler…”
Deniz (38) – Yazılım Uzmanı
“Dünyadaki tüm ekranlara bir cümle yazardım:
‘Zaman durdu, hâlâ nefret mi taşıyorsun?’
Bakarsın biri utanır, biri affeder…”
Muhabir Son Söz:
“Zaman her gün geçiyor. Ama çoğumuz hâlâ ‘bir şey yapmaya zamanı olmadığını’ söylüyor.
Peki ya zaman bir gün gerçekten dursa…
Hazır mıyız?
Mikrofon kapandı, düşünceler kaldı...”