Aşırı Hijyenin Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Beklenmedik Zararı
Aşırı Hijyenin Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Beklenmedik Zararı
Uzmanlara göre aşırı temizlik, vücudu mikroplardan uzak tutarken bağışıklık sistemini zayıflatıyor ve alerji ile otoimmün hastalıklara zemin hazırlıyor.
Hijyen sağlığın temel koşullarından biri. Ancak bilim dünyasında son yıllarda “fazla hijyenin” bağışıklık sistemi için düşündüğümüz kadar faydalı olmadığı tartışılıyor. Özellikle gelişmiş ülkelerde artan aşırı hijyen alışkanlıklarının alerji, astım ve otoimmün hastalıklarla bağlantılı olabileceği ortaya kondu.
“ Hijyen Hipotezi”
İlk kez 1989’da ortaya atılan hijyen hipotezi, çocuklukta mikroplara yeterince maruz kalmamanın bağışıklık sisteminin gelişimini olumsuz etkilediğini savunuyor.
-
Çocuklar aşırı steril ortamlarda büyüdüklerinde bağışıklık sistemi “düşman” tanımakta zorlanıyor.
-
Bu da polen, toz veya besinler gibi zararsız maddelere karşı aşırı reaksiyonlara yol açabiliyor.
Bağışıklığın Eğitim İhtiyacı
Bağışıklık sistemi, mikroplarla tanışarak “eğitim” alıyor. Ancak aşırı temizlik ürünleri, antibakteriyel sabunlar ve sürekli dezenfektan kullanımı bu süreci kesintiye uğratıyor. Bunun sonucunda:
-
Alerjik hastalıklar artıyor,
-
Astım riski yükseliyor,
-
Bağışıklık sistemi kendi hücrelerine saldırarak otoimmün hastalıkları tetikleyebiliyor.
Uzmanların Önerisi
-
Hijyenin abartılmaması,
-
Çocukların doğayla temas etmesine izin verilmesi,
-
Gereksiz antibiyotik ve dezenfektan kullanımından kaçınılması,
bağışıklık sisteminin güçlü kalması için öneriliyor.
Hijyen elbette vazgeçilmez.
Ancak her şeyde olduğu gibi dengesi önemli.
Mikroplardan tamamen kaçmak yerine, bağışıklık sisteminin doğal olarak güçlenmesine fırsat vermek gerekiyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.