Van Gölü’nün Kuzeyinde Bir Kültür Harmanı: Erciş’in Ruhuna Yolculuk

KÜLTÜR-SANAT 17.07.2025 - 21:18, Güncelleme: 17.07.2025 - 21:57 91 kez okundu.
 

Van Gölü’nün Kuzeyinde Bir Kültür Harmanı: Erciş’in Ruhuna Yolculuk

Yüzyıllardır sazın, sözün ve göl esintisinin iç içe geçtiği Erciş, sadece bir ilçe değil; sabırla yoğrulmuş çok dilli, çok kültürlü bir yaşamın adı. Bu kültürel yolculukta dengbêjlerden tandıra, otlu peynirden Zernaki Tepe'ye kadar Erciş’in hafızasına birlikte kulak veriyoruz.
 Konuğumuz: Mehmet Salih Altınbaş – Ercişli halk müziği derlemecisi, yerel tarih tutkunu Erciş’i bir cümleyle anlat desek, ne dersiniz? Mehmet Salih Altınbaş: “Erciş, kadim coğrafyaların hatırasını sazla, sözle, çaydanlık sesiyle anlatan, göl kıyısında sabırla yoğrulmuş bir yaşama kültürüdür.” Bize biraz Erciş’in kültürel dokusundan bahseder misiniz? Altınbaş: Erciş, tarih boyunca Urartular’dan Selçuklulara, Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine kadar birçok kültüre ev sahipliği yaptı. Bu, buradaki halkın yaşam tarzına da sinmiş durumda. İnsanlar çok misafirperverdir. Evinize gelen biri aç mı diye sormazlar, sofrayı kurarlar. Peki, müzik kültürü nasıl? Ne dinlenir, ne söylenir Erciş’te? Altınbaş: Erciş’te “dengbêj” geleneği hâlâ canlıdır. Kürtçe, Zazaca ve Türkçe halk ezgileri birlikte yaşar burada. Hele bir de Van Gölü kenarında bir meşede oturup “Heyran jî ye gulê min” türküsü çalarsa… O sesin gölde yankılanışı, insanın içine işler. Ayrıca Erciş’te saz çok kıymetlidir. Her evde bir bağlama, bir kaval mutlaka vardır. Geleneksel el sanatları var mı hâlâ? Altınbaş: Vardı ama unutulmaya yüz tuttu. Yine de kilim dokumacılığı, kadınların ördüğü renkli kuşaklar ve tandırda pişen lavaşlar hâlâ bazı köylerde yaşıyor. Gençler betonun içinde büyüse de köyüne dönen el işiyle uğraşan çok insan var. Gençler bu kültürel mirasa sahip çıkıyor mu? Altınbaş: Bir kısmı evet. Sosyal medya sayesinde aslında kültürünü tanıtan bir genç kuşak oluştu. TikTok’ta dengbêj paylaşanlar, YouTube’da nene masalları anlatan torunlar var. Bu hem umut verici hem de eğlenceli. Yemek kültürü hakkında ne söylersiniz? Altınbaş: Erciş’in  ayran aşı, keledoş, ciğer kavurması, Van usulü otlu peynir… Bunlar sadece karın doyurmaz, kültürü de doyurur. Son olarak, Erciş kültürüne dair en çok neyi kaybetmekten korkuyorsunuz? Altınbaş: Sessizlik… Erciş’in sesi çok güzeldir. Sabah ezanı, ardından karga sesleri, komşunun tandır kokusu… Bu ahengi beton ve gürültü bozmaya başladı. Ama hâlâ umut var. Bu topraklar kolay unutmaz.
Yüzyıllardır sazın, sözün ve göl esintisinin iç içe geçtiği Erciş, sadece bir ilçe değil; sabırla yoğrulmuş çok dilli, çok kültürlü bir yaşamın adı. Bu kültürel yolculukta dengbêjlerden tandıra, otlu peynirden Zernaki Tepe'ye kadar Erciş’in hafızasına birlikte kulak veriyoruz.

 Konuğumuz: Mehmet Salih Altınbaş – Ercişli halk müziği derlemecisi, yerel tarih tutkunu

Erciş’i bir cümleyle anlat desek, ne dersiniz?

Mehmet Salih Altınbaş:
“Erciş, kadim coğrafyaların hatırasını sazla, sözle, çaydanlık sesiyle anlatan, göl kıyısında sabırla yoğrulmuş bir yaşama kültürüdür.”

Bize biraz Erciş’in kültürel dokusundan bahseder misiniz?

Altınbaş:
Erciş, tarih boyunca Urartular’dan Selçuklulara, Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine kadar birçok kültüre ev sahipliği yaptı. Bu, buradaki halkın yaşam tarzına da sinmiş durumda. İnsanlar çok misafirperverdir. Evinize gelen biri aç mı diye sormazlar, sofrayı kurarlar.

Peki, müzik kültürü nasıl? Ne dinlenir, ne söylenir Erciş’te?

Altınbaş:
Erciş’te “dengbêj” geleneği hâlâ canlıdır. Kürtçe, Zazaca ve Türkçe halk ezgileri birlikte yaşar burada. Hele bir de Van Gölü kenarında bir meşede oturup “Heyran jî ye gulê min” türküsü çalarsa…

O sesin gölde yankılanışı, insanın içine işler.

Ayrıca Erciş’te saz çok kıymetlidir. Her evde bir bağlama, bir kaval mutlaka vardır.

Geleneksel el sanatları var mı hâlâ?

Altınbaş:
Vardı ama unutulmaya yüz tuttu. Yine de kilim dokumacılığı, kadınların ördüğü renkli kuşaklar ve tandırda pişen lavaşlar hâlâ bazı köylerde yaşıyor. Gençler betonun içinde büyüse de köyüne dönen el işiyle uğraşan çok insan var.

Gençler bu kültürel mirasa sahip çıkıyor mu?

Altınbaş:
Bir kısmı evet. Sosyal medya sayesinde aslında kültürünü tanıtan bir genç kuşak oluştu. TikTok’ta dengbêj paylaşanlar, YouTube’da nene masalları anlatan torunlar var. Bu hem umut verici hem de eğlenceli.

Yemek kültürü hakkında ne söylersiniz?

Altınbaş:
Erciş’in  ayran aşı, keledoş, ciğer kavurması, Van usulü otlu peynir… Bunlar sadece karın doyurmaz, kültürü de doyurur.

Son olarak, Erciş kültürüne dair en çok neyi kaybetmekten korkuyorsunuz?

Altınbaş:
Sessizlik… Erciş’in sesi çok güzeldir. Sabah ezanı, ardından karga sesleri, komşunun tandır kokusu… Bu ahengi beton ve gürültü bozmaya başladı. Ama hâlâ umut var. Bu topraklar kolay unutmaz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergercek.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.