OYUNCAĞINI KENDİ YAPAN NESİL Mİ DAHA ZEKİ, YOKSA DİJİTAL ÇAĞ NESLİ Mİ?

Biri çamurdan araba yapardı, diğeri metaverse’te şehir kuruyor. Peki hangi nesil daha zeki? Oyunlarla gelişen zekâ mı, ekranla büyüyen bilgi mi?

ÇAMURDAN HAYALLER 80'ler ve 90'lar çocukları; telli arabalar, kartondan evler, sokak arasında kurulan kale maçları… Oyuncak yoktu ama hayal gücü vardı. Zekâ gelişimi için motor beceriler, çözüm üretme ve el emeği öne çıkıyordu. DİJİTAL NESİL: VERİYLE BÜYÜYENLER Bugünün çocukları ekranlarla doğdu. Kod yazıyor, oyun tasarlıyor, YouTube’dan öğreniyor. Erişimleri sınırsız, bilgiye ulaşma hızları olağanüstü. Ama uzmanlara göre, bu aynı zamanda dikkat süresinde azalmaya da yol açıyor. UZMANLAR NE DİYOR? Pedagoglar iki nesli karşılaştırırken şu ayrımı yapıyor: Geçmiş nesil: “Kendi çözümünü üreten zeka” Yeni nesil: “Çoklu görev yetisi olan, hız odaklı zeka” Yani ikisi de farklı alanlarda güçlü ama biri derinleşirken diğeri genişliyor. ZEKÂ SADECE BİLGİ DEĞİL Zekâ, sadece ne kadar bildiğin değil; ne kadarını yaratabildiğinle de ilgilidir. Kendi oyuncağını yapan çocuk, yoklukta üretmeyi öğrendi. Bugünkü çocuk ise çokluk içinde filtrelemeyi öğrenmek zorunda. SONUÇ: DENGE NESLİ KAZANACAK Ne yalnızca geçmişe övgü ne de bugünün teknolojisine kör teslimiyet... En güçlü nesil; çamurla hayal kurup dijitalle inşa edebilen nesil olacak.