Cüzdanını açmadan önce bir düşün:
İçindeki para mı az, fiyatlar mı fazla, yoksa ikisi birden mi?
Eskiden insanlar maaşlarını alınca gülümserdi. Şimdi banka bildirimi gelince gözler fal taşı gibi açılıyor:
“Bu ne kadar az?”,
“Bu neye yetiyor?”,
“Bu benim miydi?”
Enflasyon artık raflarda değil, dilimizde yaşıyor.
Yeni deyimler türedi mesela:
— "Simit gibi zam geldi."
— "Karpuz gibi dilimlediler."
— "Patates gibi ezildik."
Benzinlikte litre başı dua eden mi ararsın, market çıkışında “kasiyeri suçlamayın” yazan mı?
İndirimsiz ürün görmek artık bir lüks.
İndirimli ürünü almak ise nasip.
Sokağın dili artık ekonomi haberlerinden daha gerçek.
Kuruşlar bile küs, küsuratlar isyanda.
Ve bazı insanlar ay sonunu görmek istemiyor artık… Çünkü o zaman hesap kesiliyor.
“Artık insanlar para biriktiremiyor; sadece sessiz kalıyor.”
– E.Y.