Sahada yetenek var, istek var, mücadele var.
Ama bir eksik var: oyun planı.
Türk futbolunun en büyük çelişkisi bu değil mi zaten?
Oyuncular bireysel olarak iyi, hatta Avrupa’nın radarında.
Ama takım olarak hâlâ ne oynadığımızı bilmiyoruz.
Bazen 5 dakikalık coşku, 85 dakikalık dağınıklığı unutturuyor.
Bir gol atınca herkes susuyor, bir gol yiyince herkes konuşmaya başlıyor.
Yani biz skor odaklı bir futbol ülkesiyiz, oyun odaklı değil.
Ama gerçek şu:
Skor tesadüf olabilir, oyun asla.
Ve biz hâlâ oyun inşa etmeyi değil, sonucu satın almayı tercih ediyoruz.
Yıldızlar iyi… ama yıldızların da parlayabilmesi için doğru sistemde yer alması gerekir.
Aksi hâlde o yıldızlar, kendi gölgelerinde kaybolur.
"Futbol sadece ayakla değil, akılla da oynanır; ama biz hâlâ sadece koşturuyoruz."
– E.Y.