Çocuğun en temel ihtiyacı anlaşılmaktır. Anne babalar çoğu zaman “iyi bir gelecek hazırlamak” adına çocuklarını kurslara, derslere, aktivitelerle doldurur. Ancak çocuk için en değerli şey, yanında güven veren bir yetişkinin varlığıdır. Çocuk kucağı, göz temasını, ses tonunu ister. Modern dünyanın yoğun temposunda bunu atlayan anne babalar, farkında olmadan çocuklarının en büyük ihtiyacını görmezden gelir.
Birçok ebeveyn, çocuğun gelişimini matematik başarısı ya da yabancı dil kurslarıyla ölçer. Oysa çocuk için gelişim; sevildiğini hissettiğinde, duygularının kabul gördüğünde gerçekleşir. Çünkü çocuk, ancak güven içinde büyüyebilir. Güvensiz ortamda büyüyen çocuk, öğrenmeye kapalı, hata yapmaktan korkan, sürekli onay arayan bir kişilik geliştirebilir.
Sessiz Mesajların Gücü
Çocuğun gelişiminde sadece sözler değil, sessiz mesajlar da önemlidir. Bir baba çocuğuna “aferin” derken yüzünü buruşturuyorsa, çocuk ses tonuna değil, yüz ifadesine inanır. Bir anne “sen değerlisin” derken gözünü telefondan ayırmıyorsa, çocuk söze değil, annenin ilgisine bakar.
Çocuklar, anne babalarının ne söylediğinden çok, nasıl söylediğine dikkat eder. Bağırmadan da incitmek mümkündür. Soğuk bir bakış, uzun süren bir suskunluk, küçümseyen bir tavır… Bunlar çocuğun kalbinde görünmez yaralar bırakır.
Çocuğun Kalbi
Adem Güneş’in de sıkça vurguladığı gibi, çocukların kalbi çok hassastır. Onlara bağırmak, cezalandırmak ya da kıyaslamak, kalpte onarılması zor yaralar açar. Çocuğun kalbinde oluşan bu izler, yıllar sonra yetişkinlikte bile iz bırakır.
Bir çocuk sürekli kıyaslandığında, kendini değersiz hissetmeye başlar. Bir çocuk sürekli cezalandırıldığında, hata yapmaktan korkar. Oysa çocuk hata yaparak öğrenir, deneme yanılmalarla gelişir. Eğer hata yapma hakkı elinden alınırsa, özgüveni zedelenir.
Sevildiğini hisseden çocuk hata yapmaktan korkmaz, öğrenmeye cesaret eder. İşte bu yüzden en büyük yatırım, çocuğun kalbine yapılan yatırımdır.
Anne Babaya Düşen Görevler
Anne babalar, çocuklarının dünyasına dokunmak için önce kendi davranışlarını gözden geçirmelidir. Bunun için birkaç temel noktaya dikkat edilebilir:
-
Göz teması kurun: Çocuğunuzla konuşurken göz göze gelin. Çocuğunuz, gözlerinizden değer gördüğünü anlar.
-
Tutarlı olun: Söylediğiniz ile yaptığınız birbirini desteklesin. Çocuk, en çok tutarsızlıktan yaralanır.
-
Kıyaslamayın: Çocuğu başka çocuklarla kıyaslamak, değersizlik duygusunu artırır. Onu kendi içinde değerlendirin.
-
Takdir edin: Küçük başarılarını fark edin. Çocuğun “ben yapabiliyorum” duygusu özgüveninin temelidir.
-
Dinleyin: Çocuğunuz anlattığında hemen yargılamayın, öğüt vermek için acele etmeyin. Onu gerçekten dinlediğinizi hissettirin.
Modern Dünyada Çocuk Olmak
Günümüzde çocuk olmak, aslında geçmişe göre daha zor. Çünkü dikkat dağıtıcıların, ekranların, yoğun programların arasında çocuklar kayboluyor. Çocuğun ihtiyacı pahalı oyuncaklar değil, yanında güven veren bir anne babadır. Birlikte geçirilen kaliteli beş dakika bile, saatlerce sunulan ilgisiz bir beraberlikten daha değerlidir.
Bir çocuğun ruhunu anlamak, onun davranışlarının arkasındaki duyguyu görebilmektir. Öfke, aslında anlaşılma çığlığıdır. İnat, çoğu zaman fark edilme isteğidir. Çocuğun dünyasına dokunabilen anne baba, davranışın ardındaki duyguyu okuyabilendir.
Hatırlayış
Çocuk, anne babasının gölgesinde büyür. O gölge sıcaksa çocuk güven içinde büyür, soğuksa çocuk ürpererek büyür. Çocuğun gözlerinin içine bakabilmek, aslında onun kalbine dokunabilmektir.
Unutmayın: Çocuğun kalbine dokunmadan, zihnine ulaşamazsınız.