Modern Yorgunluk
Bugün insanlar “çok çalışmaktan” değil, “çok düşünmekten” yoruluyor. Sabah işe giderken yapılacaklar listesi, akşam eve dönerken ödenmemiş faturalar, gece yastığa başını koyduğunda yarınki kaygılar… Hiç bitmeyen bir zihinsel trafik.
Beden yorulduğunda uyuyarak dinlenir, ama zihin yorulduğunda uyku bile yetmez. Çünkü düşünceler, beynin içinde dönüp duran bir değirmen gibidir. Öğütür, öğütür, ama un yerine kaygı çıkarır.
Zihinsel Gürültü
Araştırmalar gösteriyor ki, modern şehir hayatında insanlar günde on binlerce uyarıcıya maruz kalıyor. Bildirim sesleri, reklamlar, haberler, sosyal medya akışları… Zihin sürekli tetikte. Bu da dikkat dağınıklığını, unutkanlığı ve tükenmişliği artırıyor.
Bir insanın ruhu, sürekli gürültüye maruz kalan bir çocuk gibidir: önce dayanır, sonra yorulur, en sonunda susar. İşte o suskunluk, depresyonun sessiz başlangıcıdır.
Ruhun Dinlenme Alanı
Ruhu dinlendirmenin yolu, zihni susturmaktan geçer. Bunun için üç temel öneri vardır:
-
Sessizlik Alanları Oluşturmak
Her gün 15 dakika bile olsa, telefonsuz, ekran olmadan sessiz kalmak. Sessizlik, zihnin detoksudur. -
Şükür Günlüğü Tutmak
İnsan şükrettiğinde beynin nörolojik devreleri olumluya yönelir. Şükür, zihni yoran kaygıyı azaltır. -
Ruhsal Derinliği Beslemek
Dua, tefekkür, meditasyon gibi pratikler; zihnin koşuşturmasını yavaşlatır, kalbi huzura açar.
Zihin ve Kalp Dengesi
Nevzat Tarhan’ın sıkça vurguladığı gibi, insan sadece biyolojik değil, psikolojik ve manevi bir varlıktır. Bedenin doyduğu kadar, ruhun da doymaya ihtiyacı vardır. Zihin sürekli tüketirken kalp beslenmezse, insanda boşluk duygusu oluşur.
İşte o boşluk, kimi zaman alışverişle, kimi zaman sosyal medya ile doldurulmaya çalışılır. Ama aslında doldurulması gereken, ruhun açlığıdır.
Hatırlatma
Bugün zihninizi susturup kalbinizi dinlediniz mi?
Bir kahve molasında sadece sessizliği tadabildiniz mi?
Yoksa yine bildirimlerin kölesi olarak günü bitirdiniz mi?
Ruhun sessiz çığlığını duymak için, önce zihnin gürültüsünü kısmak gerekir.