Her gün binlerce “story” paylaşılıyor. Kahve kupaları, biten kitaplar, filtreden geçmiş gülümsemeler…
Ama o paylaşımların ardında bir “sessizlik” var.
Görünür olmak isteyen ama gerçekte kimse tarafından fark edilmeyen gençler…
Kendilerini “kalabalığın ortasında sesini duyuramayanlar” diye tanımlıyorlar.
Çünkü çoğu zaman çevresindekiler onları izliyor ama gerçekten görmüyor.
BİR GENCİN MİKROFONUNA KULAK VERELİM
“Annem ‘neden canın sıkkın’ demedi. Arkadaşlarım like attı ama hiçbiri ‘iyisin değil mi?’ demedi... Bazen görünmek istiyorum, ama yokum.”
Bu söz, 19 yaşındaki bir öğrencinin sessiz çığlığı.
Bu yalnızlık sadece bireysel değil, toplumsal bir kabuğun yansıması.
UZMAN NE DİYOR?
Klinik Psikolog Yasemin Dirim:
“Sosyal medya görünürlüğü, gerçek hayattaki yalnızlığı maskeliyor. Gençlerin iç sesi bastırılıyor. En büyük ihtiyaçları: gerçek bir göz teması, gerçek bir soru.”
MİKROFONDA SORU
Sen bugün çevrende gerçekten kimi ‘gördün’?
Yoksa sadece izledin mi?