Dünyada dakiklik denince akla ilk gelen ülkelerden biri Japonya. Peki bu alışkanlık genetik bir miras mı, yoksa yüzyıllardır süregelen kültürel bir disiplinin sonucu mu?

Tarihsel Bir Disiplin Japon toplumunda zaman kavramı, Edo döneminden itibaren toplumsal düzenin önemli bir parçası oldu. Trenlerin dakikliği, iş toplantılarının titizliği ve günlük yaşamın düzeni, tarih boyunca şekillenen kültürel bir alışkanlık olarak günümüze taşındı. Genetikten Çok Kültürel Etki Bilimsel araştırmalar, dakikliğin genetik bir özellik olmadığını ortaya koyuyor. Yani Japonların bu özelliği kalıtsal değil, toplumsal kurallar ve eğitimle gelişmiş bir davranış biçimi. Çocuklar küçük yaşlardan itibaren dakikliğe büyük önem verilerek yetiştiriliyor. Toplumsal Baskının Gücü Dakik olmamak Japonya’da yalnızca kişisel bir sorun olarak görülmüyor. Topluma karşı saygısızlık olarak kabul ediliyor. Bu sosyal baskı, bireylerin daha hassas ve düzenli davranmasını zorunlu kılıyor. Dünyaya Örnek Bir Model Dakiklik, Japonya’da kültürel bir değer haline gelmiş durumda. Bu değer, tren işletmelerinden iş hayatına, sosyal yaşantıdan günlük alışkanlıklara kadar her yerde kendini gösteriyor. Kültürel Mirasın Gücü Japonların dakikliği, genetikten çok disiplinli eğitim, kültürel değerler ve toplumsal sorumluluk anlayışıyla açıklanıyor. Yani bu titizlik, nesilden nesile aktarılan bir yaşam biçimi.