Bu ülkede hiçbir şey sıradan akmaz.
Ya kriz vardır, ya krizin gölgesi…
Alarm çalmadan geçen tek bir gün, herkesin şüpheyle baktığı bir sessizlik gibidir.
Çünkü burada "normal" kelimesi, haber bültenlerinde yer bulamaz.
Market raflarındaki etiket değişim hızı, Formula 1 pit stoplarını geçti.
Ekonomik veriler sabah başka, akşam başka.
Herkes ekonomist; kimisi sokakta, kimisi ekranda...
Ama kimse cebindeki paranın neden buharlaştığını açıklayamıyor.
Sosyal medyada gündem her saat başı yenileniyor.
Bir gün öncenin kahramanı, ertesi gün linç kuyruğunun başında bekliyor.
En çok bağıran haklı sayılıyor, en çok tıklanan doğru sanılıyor.
Ve biz?
Sürekli bir acil durum refleksiyle yaşıyoruz.
Düşünmek yerine tepki veriyoruz.
Çünkü düşünmek, sakinlik ister.
Oysa bu ülkede sakin olmak bile şüpheli artık.
“Sürekli tetikte yaşamak, insanı gerçeklerden değil, kendinden uzaklaştırır.”
– E.Y.