Sabah gözümü açtım, telefonumun ekranına baktım:
“Bugün sosyal medyada 1 gönderin algoritmaya takıldı, 3’ü yanlış anlaşıldı, 1’i de annen tarafından yanlış yorumlandı.”
Hayatın özeti bu işte: Kendi gölgem bile beni yanlış anladı.
Herkes Mizahşör
Eskiden fıkra anlatan dayılar vardı, şimdi timeline'da herkes stand-up’çı.
Ama bir farkla:
Eski dayılar güldürürdü, yeniler güldüklerine dava açtırıyor.
Bir paylaşım yapıyorsun:
– Mizah yaptım.
– Bizi kastettin!
– Hayır ya, genel söyledim.
– Ama biz geneliz!
Düşünen Düşünsün
Bir gün bir arkadaşım sordu:
“Senin yazdıkların hep kinayeli, ironik, alt metinli… Hiç düz yazamıyor musun?”
Ben de dedim ki:
“Düz yazsam bile sen yine yamuk okursun.”
Dünya öyle bir yer oldu ki, komik olmak suç, ciddiyet sıkıcı, sessizlik şüpheli, her halinle birine batıyorsun.
Mizahın da Mizahı Kalmadı
Eskiden karikatürde tüp vardı, şimdi karikatürde "tüp parası" var.
O kadar ileri gittik ki mizah bile zamlandı.
Eskiden bir espriyle üç kişi gülerdi.
Şimdi bir espriyle beş kişi dava açıyor.
Velhasıl, Mizahane'deyiz dostlar.
Ama gülecek halimize bile sansür var.
Yine de umudu kaybetmeyin:
Bir gün, filtre takılmadan gülmek de serbest olacak.