Siyaset koridorlarında garip bir sessizlik var. Ne tam bir açıklama, ne kesin bir reddiye…
PKK’nın “kendini feshediyor” söylentisi havada asılı duruyor.
Ama bu sessizliğin içinde en çok konuşan şey: Belirsizlik.
Milletin zihni ‘acaba’larla dolu, yetkililer ise “zamanı gelince” diyor.
Ekonomide ise sessizlik yok, çünkü her zam sabah bağıra bağıra geliyor.
Pompa başında bekleyen vatandaş artık litre fiyatı değil, litre yerine litreyi bölmeyi öğreniyor.
İki motorin, bir ekmek eder mi? Artık eder...
Gündemin özeti şu:
Barış kelimesi konuşuluyor ama barışan yok.
Ekonomi açıklanıyor ama geçinen yok.
Herkes seçimden bahsediyor ama kimse seçemiyor: Umut mu, endişe mi?
Yarın ne olur bilinmez ama bugünün notu şudur:
“Sessizlik, bazen bir çığlıktır. Hele bu ülkede…”