“İnsan bedeni yazılımla çalışmıyor, ama ruhu algoritmalarla kuşatılıyor.”
RUHUN YALNIZLIĞINDA BİR EKRAN IŞIĞI
Her sabah cep telefonuna uzanarak uyanan bir dünyada yaşıyoruz.
Gözümüzü açar açmaz ekranlara, sosyal medya bildirimlerine ve sonsuz bilgi akışına teslim oluyoruz.
Peki bu teknolojiyle çevrili hayat, ruhumuzu nasıl etkiliyor?
ALGORİTMALAR, ZİHİN VE DAVRANIŞ
Sosyal medya uygulamaları, kullanıcıların dikkatini çekmek ve mümkün olduğunca uzun süre çevrimiçi tutmak için tasarlanıyor.
Bu da dopamin salınımını tetikliyor. Mutluluk hormonu gibi çalışıyor ama kalıcı değil; geçici tatmin, uzun vadede tükenmişlik.
RUHSAL BAĞIMLILIK: SİLİK AMA GERÇEK
Artık ekran başında geçirdiğimiz zaman, yakınlarımızla geçirdiğimiz zamanı geçmiş durumda.
Bu bir alarm zili.
Çünkü insan ruhu, yüz yüze bakışlarda, dokunmalarda ve gerçek sohbetlerde iyileşir.
Ekranlar sadece dikkat çeker, ama asla tamir etmez.
ÇÖZÜM NE OLABİLİR?
-
Dijital detokslar uygulamak: Haftalık ya da günlük ekran sınırlamaları.
-
Gerçek etkileşimi artırmak: Aileyle, dostlarla vakit geçirmek.
-
Bilinçli teknoloji kullanımı: Amaca yönelik ve sınırlı kullanım.