Dr.Cihan Tarhan
Köşe Yazarı
Dr.Cihan Tarhan
 

Zihin mi önce yorulur, beden mi?

  Bana gelen sorular.. – Dr. Tarhan, modern çağın en sık duyduğumuz cümlesi şu galiba: “Çok yorgunum.” Bu yorgunluk gerçekten fiziksel mi sizce? Aslında yorgunluğumuzun kökü ne kaslarda ne de kemiklerde... Zihinde başlıyor, bedene sirayet ediyor. İnsan, düşünceleriyle taşınamayacak kadar ağır bir yük oluşturuyor kendine. Sonra bu yükün altında nefes nefese kalıyor. Oysa hiçbir yere yürümemiş, hiçbir şey taşımamış… – Peki beden bu zihinsel yükün neresinde? Beden, zihnin aynasıdır. Sessiz bir tercümandır. Mide konuşmaz ama asitlenir, kalp konuşmaz ama ritmini bozar, sırt konuşmaz ama kamburlaşır. Tüm bu ifadeler aslında ruhun çığlığıdır. Modern tıbbın çoğu zaman ‘psikosomatik’ dediği şey budur: Ruhun bedene yazdığı notlar. – Zihni yoran şey ne tam olarak? Sonsuz seçenek, bitmeyen bildirim, karşılaştırma kültürü ve sürekli bir “yetişme” hâli... İnsan, eski çağlarda aslan korkusuyla uyanırdı; şimdi e-posta bildirimleriyle uyanıyor ama korku hâlâ aynı. Tehdit biçim değiştirdi ama zihnin alarm sistemi hiç susmadı. – Peki bu alarmı kapatmanın bir yolu var mı? Evet. Fakat düğmesi dışarda değil, içeride. Sessizlik, doğa, dua, derin nefes… Bunlar düğmeye giden yollardır. Zihni susturmanın ilk adımı, onunla kavga etmemek. Zihni dinlemek ama yönetilmemek gerek. – Modern birey neden bu kadar dış uyaranlara açık hale geldi sizce? Çünkü içiyle baş başa kalmaya cesareti yok. Sessizliğe tahammül edemiyor çünkü orada kendini duyacak. İnsan artık kendine yabancı. En büyük kaçışı kendi sesinden. – Son olarak, zihinsel yorgunlukla mücadelede bir reçeteniz var mı? Her gün 10 dakika sessizlik. 10 dakikalık içsel oturum. Ne yapıyorum? Nereye gidiyorum? Kimim? Bu sorularla yüzleşmek bir eylemdir. Cevapları hemen bulmasanız da, sormak bile zihni rahatlatır. Unutmayın, bazen en büyük huzur bir “durmak”tır. Zihin dinlenirse, beden zaten kendiliğinden iyileşir.
Ekleme Tarihi: 27 Temmuz 2025 -Pazar
Dr.Cihan Tarhan

Zihin mi önce yorulur, beden mi?

 

Bana gelen sorular..

– Dr. Tarhan, modern çağın en sık duyduğumuz cümlesi şu galiba: “Çok yorgunum.”

Bu yorgunluk gerçekten fiziksel mi sizce?

Aslında yorgunluğumuzun kökü ne kaslarda ne de kemiklerde...

Zihinde başlıyor, bedene sirayet ediyor.

İnsan, düşünceleriyle taşınamayacak kadar ağır bir yük oluşturuyor kendine.

Sonra bu yükün altında nefes nefese kalıyor. Oysa hiçbir yere yürümemiş, hiçbir şey taşımamış…

– Peki beden bu zihinsel yükün neresinde?

Beden, zihnin aynasıdır. Sessiz bir tercümandır.

Mide konuşmaz ama asitlenir, kalp konuşmaz ama ritmini bozar, sırt konuşmaz ama kamburlaşır.

Tüm bu ifadeler aslında ruhun çığlığıdır. Modern tıbbın çoğu zaman ‘psikosomatik’ dediği şey budur: Ruhun bedene yazdığı notlar.

– Zihni yoran şey ne tam olarak?

Sonsuz seçenek, bitmeyen bildirim, karşılaştırma kültürü ve sürekli bir “yetişme” hâli...

İnsan, eski çağlarda aslan korkusuyla uyanırdı; şimdi e-posta bildirimleriyle uyanıyor ama korku hâlâ aynı.

Tehdit biçim değiştirdi ama zihnin alarm sistemi hiç susmadı.

– Peki bu alarmı kapatmanın bir yolu var mı?

Evet. Fakat düğmesi dışarda değil, içeride. Sessizlik, doğa, dua, derin nefes…

Bunlar düğmeye giden yollardır. Zihni susturmanın ilk adımı, onunla kavga etmemek.

Zihni dinlemek ama yönetilmemek gerek.

– Modern birey neden bu kadar dış uyaranlara açık hale geldi sizce?

Çünkü içiyle baş başa kalmaya cesareti yok.

Sessizliğe tahammül edemiyor çünkü orada kendini duyacak.

İnsan artık kendine yabancı. En büyük kaçışı kendi sesinden.

– Son olarak, zihinsel yorgunlukla mücadelede bir reçeteniz var mı?

Her gün 10 dakika sessizlik. 10 dakikalık içsel oturum.

Ne yapıyorum?

Nereye gidiyorum?

Kimim?

Bu sorularla yüzleşmek bir eylemdir. Cevapları hemen bulmasanız da, sormak bile zihni rahatlatır.

Unutmayın, bazen en büyük huzur bir “durmak”tır.

Zihin dinlenirse, beden zaten kendiliğinden iyileşir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergercek.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.