Toplumda sakin görünmek bir meziyet gibi sunulur; öfke ise bastırılması gereken bir zaaf olarak görülür.
Oysa psikoloji bilir ki bastırılan her duygu, bir şekilde geri döner — bazen bir beden ağrısı olarak, bazen bir patlama, bazen bir sessizlikle.
Çocuklukta öfkesine izin verilmemiş bir birey, yetişkinlikte ya herkesi memnun etmeye çalışır ya da bir gün ansızın kendi içine kapanır.
Sürekli “iyi” olmaya zorlanan bireyler, aslında bir süre sonra kendileri olmaktan vazgeçer.
Psikolojik denge, her duyguyu yerli yerinde yaşayabilmeyi gerektirir.
Çünkü bastırılmış duygular iyileşmez…
Sadece gizlenir. Ve en olmadık zamanda, en olmadık yerden çıkar.