Sibel Rona
Köşe Yazarı
Sibel Rona
 

Kadının İç Sesine Yolculuk

Kadın, çoğu zaman kendi sesinden çok başkalarının sözlerine kulak verir. Toplumun, ailenin, çevresinin, ekranların söylediklerini dinler. Ne giyeceğini, ne düşüneceğini, ne zaman gülüp ne zaman susması gerektiğini... Ve gün gelir, kendi sesini unutmaya başlar. Oysa kadın, içindeki sesi duyduğunda gerçek gücünü keşfeder. O ses bazen yumuşak bir sezgidir, bazen sert bir haykırış. Bazen “yeter artık” der, bazen de sadece sessizce “ben buradayım” diye fısıldar. Ama mutlaka bir şey söyler. Kendine Yabancılaşan Kadın Modern hayat, kadına daha çok imkan sundu belki; eğitim, iş, kariyer… Ama aynı zamanda ona daha fazla rol, daha fazla beklenti ve daha az nefes alanı da sundu. Kadın artık hem güçlü olmak zorunda, hem narin kalmalı. Hem fedakâr, hem özgür. Hem susmalı, hem konuşmalı… Bu çelişkiler arasında, en çok olan kendisinden uzaklaşan bir kadın. Kurtuluş Nerede? Belki bir duruşta. Belki bir hayır deyişte. Belki sabah aynada gözlerinin içine bakarken içinden gelen bir cümlede. Kadının iç sesi, ona yol gösterir ama sadece sessizlikte duyulur. Gürültüden, mecburiyetlerden, kalabalıklardan arındığında… Bu yüzden, her kadının kendine bir sessizlik zamanı tanıması gerekir. Çünkü bazen en doğru kararlar, iç sesin fısıltısında gizlidir. “Kadının iç sesi, toplumun vicdanıdır. Onu bastırmak değil, duymak gerekir.”
Ekleme Tarihi: 20 Temmuz 2025 -Pazar
Sibel Rona

Kadının İç Sesine Yolculuk

Kadın, çoğu zaman kendi sesinden çok başkalarının sözlerine kulak verir.

Toplumun, ailenin, çevresinin, ekranların söylediklerini dinler.

Ne giyeceğini, ne düşüneceğini, ne zaman gülüp ne zaman susması gerektiğini...

Ve gün gelir, kendi sesini unutmaya başlar.

Oysa kadın, içindeki sesi duyduğunda gerçek gücünü keşfeder.

O ses bazen yumuşak bir sezgidir, bazen sert bir haykırış. Bazen “yeter artık” der, bazen de sadece sessizce “ben buradayım” diye fısıldar.

Ama mutlaka bir şey söyler.

Kendine Yabancılaşan Kadın

Modern hayat, kadına daha çok imkan sundu belki; eğitim, iş, kariyer…

Ama aynı zamanda ona daha fazla rol, daha fazla beklenti ve daha az nefes alanı da sundu.

Kadın artık hem güçlü olmak zorunda, hem narin kalmalı. Hem fedakâr, hem özgür. Hem susmalı, hem konuşmalı…

Bu çelişkiler arasında, en çok olan kendisinden uzaklaşan bir kadın.

Kurtuluş Nerede?

Belki bir duruşta. Belki bir hayır deyişte.

Belki sabah aynada gözlerinin içine bakarken içinden gelen bir cümlede.

Kadının iç sesi, ona yol gösterir ama sadece sessizlikte duyulur. Gürültüden, mecburiyetlerden, kalabalıklardan arındığında…

Bu yüzden, her kadının kendine bir sessizlik zamanı tanıması gerekir.

Çünkü bazen en doğru kararlar, iç sesin fısıltısında gizlidir.

“Kadının iç sesi, toplumun vicdanıdır.

Onu bastırmak değil, duymak gerekir.”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergercek.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.