GÜNDEMLİ-YORUM
Köşe Yazarı
GÜNDEMLİ-YORUM
 

Hoşgörü: Kayıp Eşya Bürosuna Verilmedi mi Hâlâ?

Son zamanlarda sokağa çıkınca yüzler asık, sözler keskin, yürekler dar. Kimse kimseyi dinlemiyor, herkes konuşuyor ama hiç kimse duymuyor. Farklı fikre tahammül yok. İnanca, yaşam tarzına, mezhebe, görüşe, aksana… Her şey “öteki” olmak için yeterli. Birbirine benzeyen insanlar bile birbirine tahammül edemez hâle geldi. Çünkü hoşgörü; artık bir tabela sözü, vitrin süsü, nutuk malzemesi. Yaşanmıyor, yaşatılamıyor. Oysa bu topraklar Mevlana’yı, Yunus’u, Hacı Bektaş’ı bağrından çıkardı. “Gel ne olursan ol yine gel” diyen bir irfanın evlatlarıyız biz. Peki şimdi ne değişti? Neden bu kadar tahammülsüz, bu kadar öfkeli, bu kadar gerginiz? Belki de cevap çok basit: Çünkü biz farklıyı tehdit olarak görüyoruz. Çünkü “haklı olmak” uğruna “insan kalmayı” unutuyoruz. Halbuki hoşgörü, başkasını kendimize benzetmek değil; başkasını kendisi gibi sevebilmektir. Bugün biraz sustuğumuzda değil, biraz anladığımızda barışacağız. Ve belki de hoşgörü, kayıp eşya bürosunda değil; bizim kalbimizin en tozlu köşesinde bekliyordur. E.Y
Ekleme Tarihi: 25 May 2025 - Sunday
GÜNDEMLİ-YORUM

Hoşgörü: Kayıp Eşya Bürosuna Verilmedi mi Hâlâ?

Son zamanlarda sokağa çıkınca yüzler asık, sözler keskin, yürekler dar.

Kimse kimseyi dinlemiyor, herkes konuşuyor ama hiç kimse duymuyor.

Farklı fikre tahammül yok.
İnanca, yaşam tarzına, mezhebe, görüşe, aksana…
Her şey “öteki” olmak için yeterli.

Birbirine benzeyen insanlar bile birbirine tahammül edemez hâle geldi.
Çünkü hoşgörü; artık bir tabela sözü, vitrin süsü, nutuk malzemesi.
Yaşanmıyor, yaşatılamıyor.

Oysa bu topraklar Mevlana’yı, Yunus’u, Hacı Bektaş’ı bağrından çıkardı.
“Gel ne olursan ol yine gel” diyen bir irfanın evlatlarıyız biz.

Peki şimdi ne değişti?
Neden bu kadar tahammülsüz, bu kadar öfkeli, bu kadar gerginiz?

Belki de cevap çok basit:
Çünkü biz farklıyı tehdit olarak görüyoruz.
Çünkü “haklı olmak” uğruna “insan kalmayı” unutuyoruz.

Halbuki hoşgörü, başkasını kendimize benzetmek değil; başkasını kendisi gibi sevebilmektir.

Bugün biraz sustuğumuzda değil, biraz anladığımızda barışacağız.
Ve belki de hoşgörü, kayıp eşya bürosunda değil; bizim kalbimizin en tozlu köşesinde bekliyordur.

E.Y

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergercek.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.