Bir ülke ne zaman çözülmeye başlar? Ekonomik krizlerle mi?
Siyasi çalkantılarla mı? Yoksa savaşlarla mı?
Hayır. Toplumların asıl çöküşü, ahlaki zemin kaydığında başlar.
Yanlışa yanlış diyemediğimiz gün, çürümenin ilk adımı atılmış olur.
Küçük Tavizlerin Büyük Bedeli
Bir işte torpil normalleşirse, adalet kaybolur.
Bir sınavda kopya hoş görülürse, liyakat biter.
Bir yanlış görmezden gelinirse, hakikat un ufak olur.
Çürüme işte böyle sessizce büyür. İnsanlar farkına varmadan, değerlerini kaybeder.
Toplumun Dayanağı
Toplumun omurgası adalettir. Adaletin olmadığı yerde güven olmaz.
Güvenin olmadığı yerde umut barınmaz.
Bugün güven kaybının derinleştiği bir çağda yaşıyoruz.
Oysa yarınlarımızı kurmak için önce güveni, sonra adaleti inşa etmemiz gerekiyor.
Bir Nazar
“Yanlışa susmak, yanlışın ortağı olmaktır.”
Sonuç
Toplumların geleceği, büyük laflarda değil, küçük doğru duruşlarda gizlidir.
Çürümenin sessiz adımlarına karşı, vicdanın sesini yükseltmek zorundayız.
Çünkü sesini kaybeden toplum, geleceğini de kaybeder.