Hayatın içinde hepimiz kendi penceremizden bakıyoruz. O pencere bazen dar, bazen geniş oluyor. Kimimiz sadece camın arkasında bir kuşun kanadını görüyor, kimimiz ufkun ötesindeki dağları… Görmek istediğimizle gördüğümüz arasındaki fark, işte tam da burada başlıyor.
Fikirlerin Daraldığı Nokta
Toplumda sıkça rastladığımız bir durum: Fikirler birbirine çarpmıyor, birbirini beslemiyor. Aksine, insanlar kendi küçük dairesinde dönüp duruyor. Oysa fikirlerin çatışması değil, çarpışmadan doğan kıvılcımları aydınlatır hakikati.
Bir Nazar
“Gözler gerçeği görür, akıl anlar; ama ancak kalp hakikati duyar.”
Hayata Açılan Pencere
Fikir penceresi açık olmalı. Çünkü kapalı pencerede hava birikir, insan boğulur. Açık pencere ise dışarıdan hem ferahlık hem de yeni bir bakış getirir. Bu yüzden farklı düşünceler bizi rahatsız etse bile, o rahatsızlığın içinde gelişim gizlidir.
Sonuç olarak...
Her birimiz kendi penceremizden bakmaya devam edeceğiz. Ama önemli olan, başkalarının penceresinden de bir kez olsun dışarıya göz atabilmektir. Çünkü hakikat, tek bir pencereden değil, bütün pencerelerin birleşiminden görünür.