Hayat bazen çok şey vermiyor; ama belki de tam da o zaman büyüyor insan.
Bir lokma ekmeğin tadında gizlidir sabır, bir tas çorbanın buğusunda saklıdır şükür.
Günümüz insanı bollukla imtihan olurken, aslında yoklukla da değil; “yetmeyenle” savaşmaktadır.
Hep daha fazlasını isteyen bir kalp, elindekine razı olmayı unutmuşsa, huzur o kalbe uğramaz.
Kanaatkârlık sadece azla yetinmek değildir; aynı zamanda çokla da şımarmamaktır.
Bir dilim ekmekle de şükretmeyi bilmek, zenginliğin en asil halidir.
Modern çağın en büyük kaybı, kanaatin mahcup tebessümüdür belki de.
Ticaretin, ilişkilerin, hatta ibadetin bile bir yarışa dönüştüğü şu dönemde; içimize çekilecek bir sade nefes kalmadıysa, kanaat etme vakti gelmiş demektir.
"Az çoktur; ama gönül doluysa, dünya yeridir."